Özlemle ve Sevgiyle Didem Madak. Mart 3, 2017 tozlumikrofon didem madak edebi, Didem madak şiirleri. Didem Madak’ı herkesin hayatında bir kez, en az bir şiirini okuması gerektiğini söylüyorum her önüme gelene. Benim üzerimde ise büyüklüğü anlatılamayacak derecede bir etki yarattı. Ki Ahlar Ağacı şiiri, okuduğum en
Henüz 41 yaş gibi çok erken bir yaşta yaşama veda eden Türk edebiyatının dikkat çeken isimlerinden Didem Madak’ın ölümünün üzerinden 11 yıl geçti.Ahmet Yesevi Üniversitesi bünyesinde hizmet veren ‘Türk Edebiyatı Sözlüğü’ çalışmasında şair Didem Madak için İsa Koyuncu’nun kaleme aldığı çalışmaya, İzmirli şairin anısına göz atalım
DidemMadak Edgar Allan Poe Edip Cansever Hasan Hüseyin Korkmazgil Melih Cevdet Anday Metin-Altıok Nazım Hikmet Necip Fazıl Kısakürek Nilgün Marmara Orhan Veli Kanık Oskar Wilde Özdemir Asaf Sabahattin Ali Şükrü Erbaş Turgut Uyar Ümit Yaşar Oğuzcan Vladimir Mayakovski Yahya Kemal Beyatlı Yılmaz Erdoğan Yusuf Hayaloğlu
Didem Madak - Ahlar Ağacı Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise Didem Madak - Ahlar Ağacı - Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
GraponKağıtları - Didem Madak - Metis - 21,25TL - 9789753428767 - Kitap
NKMKi. 8 Nisan 1970 İzmir doğumludur. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Madak Türk Şairimizdir. Ah’lar Ağacı, Grapon Kağıtları, Pulbiber Mahallesi gibi eserleri bulunmaktadır. Didem Mamak 24 Temmuz 2011 yılında İstanbul da hayatını kaybetti. Ünlü şairin ilk kitabı olan Grapon Kağıtları adlı eserinden İnkılap Kitabevi Şiir ödülünü kazanmıştır. Didem Madak’ın En Güzel Sözlerini sayfamızda derledik. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Neşeli bir şehre benzerdi senin sesin. Hayatımın üstünde imkânsız kuşlar uçuyor. Tehlikeli sayılmam artık kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum. Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım. Yapıştırsam da parçalarını hayatımın, Su sızdırıyordu çatlaklarından. Bahar dallarının hatırına beni anla. Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da çiçekler açsın ruhunuz. Beklemek üzerine felsefe kitabıydık. İyiyim falan diyorum sana ama Bunlar hep sen yanımda olmadığından. Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi, Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan. Seni sevince kıpırdayan her şiiri Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum. Bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki. Hayattan söz edilirdi Zor denirdi Ve ardından susulurdu mutlaka. Beni kimse bulamazdı, Tanrı’nın arkasına saklansam. Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım. Herkes çıkarsın kalbini O çirkin mücevher sandığından Ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım! Didem Madak Siz Aşktan Ne Anlarsınız Bayım Sözü ve Şiirleri Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım. Kendimin ucunda. Öyle ıslak, öyle kötü kokan, yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım. Aşkı aşk bilir yalnız! İnsan çıtır ekmeği ısırdığında, kırıklar dolar kucağına, işte orası umudun tarlasıdır. Annem çok sevinmelerin kadınıydı. Bazen sevinince annem gibi, Rengârenk reçeller dizerim kalbimin raflarına Bir zamanlar meydan okumak isterdim. Kaç meydanını okudum da bu hayatın. Yalnızca iki harfini öğrendim AH! Ben sevgilim. Bir çocuk bayramı gibi yaşamak isterdim her aşkı Cezaya kaldım. Bir dönem kalbim yokmuş gibi davrandım. Ama o hep vardı, kalbim takma değil. Dünyaya bir kadın eli değse, şöyle ağır bir halı gibi çırpılsa, tozlar havalansa. Canımın acısıydın. Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım. Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al. Ama umutsuz bir yerden olmasın. Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin. Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım! Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. Bir yığın insan tanıdım. Ama hep yalnızdım. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. İçim ezildi geçen gün, geçen ay, hatta geçen yıl da biliyorsun. Sen yanımda olmadığından. Vasiyetimdir Dalgınlığınıza gelmek istiyorum. Ve kaybolmak o dalgınlıkta. Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya Olanlar oldu tanrım Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla! Asaletim de sizin olsun baylar, rezaletim de! Beni bir sutyen lastiğiyle asın. Tehlikeli sayılmam artık. Kalbimin kalın kitabının arasında kuruttum. Onu orada. Beş parmaklı bir çınar yaprağı gibi unuttum. Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum. Bir yağsam pahalıya mal olacağım.. Batmaya da razıyım, artık beni anla yeter ki sen beni hiç yazamayacağım bir romanın kollarına atma. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım. Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Didem Madak Aşk Sözleri Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen. Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz? Camdan pabuçlarım kırık, Prens de bulamaz beni artık. Hayata söyleyin bundan sonra gitsin anlamını masallarda arasın. İçimde sanki hep aynı şarkıyı çalan bir laterna Cancağızım basma perdeme bir çiçek de sen olsaydın. Didem Madak Resimli Sözleri
Kendini anlatmaktır bazen bir şiir… Duyguların en güzel kırmadan kızgınlığı anlatmaktır,heyecanın can bulmuş hali… Bazen 3 satır her şeyi söyleyebilecek gibi güzel bir edebi dille yazan şairimiz Didem Madak şiirlerini tanınmış isimlerinde seslendirdiği güzel bir video ile dinlemek bazen okumaktan daha anlamlı gelir birilerinin sesinde can baharın kokusu yayılmaya başlamış içinizde heyecanlar yeşeriyorken yaslanın arkanıza,yada çıkın dört duvar arasından,bir denizin karşısına gidebiliyorsanız koşun ve paylaştığımız bu videoyu dinleyin Didem Madak şiirlerinde bir tat bulun sizde… Şairin Ahlar Ağacı şiirini okumak için 3M Akademiyi ziyaret ediniz.…Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, Limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!“sevgili Pollyanna, senin romanlarında her şey o pazartesi başlardı kot pantolonlu, uzun bacaklı pazartesilerdi onlar ben mutfakta Edith Piaf dinler, bir lağım faresiyle göz göze bulaşık yıkardım. şehrimizin aşkı ve şehrimizin şarkısı öfkeyle pis su borularında dolaşırdı. sana patates kızartırdım. patatesler pazartesi kadar kırmızı oluncaya kadar… ölüm bizi ayırıncaya kadar… aşkımız şehrin en güzel aşkıydı kolay değildi, kolay olmamıştı yıllarca şehrin en güzel aşkının benekleriyle yaşamak.” Grapon KağıtlarıMahallemizde bomba patladı Martılar çok uçtular Mahallemizin çığırtkan gözyaşları olup havaya saçıldılar Bu bir çocuk romanıydı, artık anlaşılmıştı Çocuk sonunda ölecekti, geleneklerimize göre Son duası olarak patlamış mısır sunacaktı tanrıya Bu bir oyun romanıydı, bir araf Sırtından bıçaklanacaktı daima çocuk Sendemibrütüs balığı kızartacaktı şiirin kara tavasında Yanında roka, üstüne tahin helvası Şangur şungur bir romandı bu, anlaşılmıştı Gözlerdeki buğu camlar gibi kırılıp inecekti aşağıya. Pulbiber Mahallesi
Okuma süresi 4 dakikaDidem Madak, 1970 ve 2011 yılları arasında yaşamış ve 41 yıllık yaşamında şiir yazarken kibritle oynayan bir çocuğun muzipliğini hissetmiş şair. Şair bir röportajında bu uğraşı sonucunda genelde bir yangının çıktığını lakin birilerinin kendisine hep kaçmasını söylerken onun yanan yeri bırakıp kaçmak yerine orayı krepon kâğıtları ile süslemeyi tercih ettiğini söylüyor. Şiire tehlikeyi güzelleştirme sanatı olarak bakan ve şiirlerini ilkokuldaki bir arkadaşından özür dileme biçimi olarak değerlendiren şaire ait son dönemde çekilmiş olan bir belgesel bulunmakta. Belgeselin künyesi de şu şekilde Hikmet Kerem Özcan -Yönetmen. Fatih Zenginoğlu -Yapımcı. Ömer Miraç Tunç -Görüntü Yönetmeni. Cenap Oğuz -Müzik. Sezen Aray -Genel Koordinatör. Yavuz Pullukçu -İzmir Çekimleri. Emre Kaan Özen, Çağatay Hunca -Ses. Özlem Karataş -Reji. Cem Çatık -Ses Miksaj. Bugün şairin ölüm yıl dönümü olduğu için ve bir şiirinde “Bazen ölmek istiyorum. Beni yeniden doğurman için, İri, ekşi bir vişne tanesi gibi” sözlerini bir kez daha hatırlatıp her şiirinin okunuşunda yeniden doğduğunu göstermek adına belgeselin yönetmenliğini gerçekleştiren Hikmet Kerem Özcan ile şaire, şiire ve belgesele dair konuştuk. Hikmet Kerem Özcan kimdir? 1991 yılında İzmir’de doğdum. İlkokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladıktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümüne girdim. Bu süreçte birçok kısa film çektim. Bu filmlerle çeşitli ödüller kazandım. Ayrıca profesyonel klip, reklam ve belgesel filmlerde yönetmenlik yaptım. Projeyi bana yapımcımız aynı zamanda arkadaşım Fatih Zenginoğlu getirdi. Fatih daha önce Frankfurt Film festivalinde ödül kazanan “Hêlak” isimli kısa metraj filmimde oynamıştı. Kendisi çok uzun bir zamandır Didem Madak hakkında araştırma yapmış ve projeyi hazırlamıştı. Böyle bir belgesel fikri beni çok heyecanlandırdı ve proje için çalışmaya başladık. Bağımsız bir proje olduğu ve projeyi gerçekleştirmek için birçok şey yoğun fedakârlık gerektirdiği için hem maddi hem manevi olarak bir takım sıkıntılar elbette ki yaşadık. Lakin bu fikri gerçekleştirme arzusu hepsine baskın geldi diyebilirim. “Derin bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim” Madak’a dair çalışırken en çok zorlandıkları şeyleri sorduğumuzda belgeselin yönetmeni şu sözleriyle dikkat çekti Aslında şaire dair en çok zorlandığım şeyin teknik değil psikolojik olduğunu çok sonra fark ettim. Teknik olarak tabii ki şiirlerini seçmek, seçilen şiirlerin uygun bir dramatik yapı içerisinde görsel aktarımı, şiirleri sinematografiyle buluşturmak emek ve zaman isteyen şeylerdi. Ancak beni asıl zorlayan, aynı zamanda keyif de veren şey şairin şiirleriyle kurduğum bağ ve bütünleşme duygusuydu. Şiirleri çok fazla düşünmekten ve içselleştirmekten şairin içsel dünyasında oldukça derin bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim. Şiirlerini yazarken ki ruh hallerini kavradım. Rüyalarımı bile kapladı o süreçte şiirler. “İnsanlara kadın şiirini erkekler üzerinden anlatmak istedik” Oyuncuların hepsi ustalığını kanıtlamış profesyonel isimler. Hangi oyuncunun hangi şiiri yorumlayacağı konusunda şiirin, oyuncunun karakteristik yapısıyla ne kadar uyduğu, sinematografik olarak hangi şiirlerin yansıtılmasının belgeselin temasına daha elverişli olacağı gibi sorulara belgesel ekibi olarak kolektif bir yanıt aradık. Daha sonra oynayacak kişileri okuyacağı şiirle birlikte hayal edip, zihnen onların entegrasyonunu gerçekleştirdim. Oyuncular projede yer almaya çok istekliydiler. Didem Madak’ın şiirleri bir hayli kadınsı ve belki de biz erkeklerin hiç bir zaman kadınlar kadar iyi anlayamayacağı şiirler. Bu şiirleri erkeklere, hatta daha önce erkeksi, maskülen rollerde oynamış erkeklere okutma fikri farklı bir bakış açısından, insanlara kadın şiirlerini erkekler üzerinden anlatmayı barındırıyor. Fatih, yaşıyor olsaydı belki Didem Madak’ın da çok seveceği muziplikte bir fikir olduğunu düşündü ve bu fikir üzerinden ilerledik. Didem Madak’ın eşiyle de konuşuldu bu fikir üzerine. Timur beyinde çok hoşuna gitti. Defne Yalnız bir istisnaydı. Defne Yalnız bizim belgesel içindeki Didem Madak kişileştirmemizdi, onu sembolize ediyordu. Hem de onun okuduğu şiir yalnızca bir kadının okuyabileceği bir şiirdi. Herkes çıkarsın kalbini Belgesel adını Madak’ın Pulbiber Mahallesi adlı şiirinin son dizesinden alıyor. Bu ismi seçmede yönetmen ve ekibi ismin belirlenmesinde şairin ölümüne de gönderme yapan bir dize olduğu için belgeselin ismini “Son Dizesiz Şiirler” koyduk, diyor. Bu ismin öncesinde “Herkes Çıkarsın Kalbini” isminin gündemde olmasına rağmen ekipçe aldıkları karar ile bu belgeselin adını belirlemişler. Onu tanımak güzeldi Hikmet Kerem Özcan’a yönelttiğimiz son iki soru ise yönetmenin en çok etkilendiği şiirin hangisi olduğu ve Didem Madak’a dair söylemek istediklerinin neler olduğuydu. Yönetmenden Madak’ı şair yanıyla, kadın yanıyla ve anne yanıyla ele almasını istedik. Özcan sorularımızı şöyle yanıtladı Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila şiiri beni en çok etkileyen şiiriydi. Musa Uzunlar’ın etkileyici performansı da üzerine eklenince etkileyiciliği daha çok arttı. Bana göre Didem Madak’ın en çok kendi ruhunu anlattığı şiiri o olabilir. Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım diyor. Ali Lidar’ın yazdığı gibi Didem Madak’ın anne şairi olduğunu, turşu kurar yemek yapar gibi şiir yazdığı düşüncelerime fazlasıyla uyuyor. Bazen birbirine çok yakın iki insan bile yıllarca birbirini tanıyamayabilir, derinlerde yatan duygularını bilemeyebilir. Ben Didem Madak’ın sadece şiirlerini okuyan -hatta bütünleşen de diyebiliriz- biri olarak onu bir hayli tanıdığımı düşünüyorum. Ve onu tanımak güzeldi.
Solup giden otlar arasında kalan o tek canlı çiçek gibi, şiiri kelimelerin farklı boyutlardaki yansıması haline getiren şair Didem Madak! Asıl mesleği avukatlık olup, dosyalara sığmayacak şeyleri şiir haline getiren birini sevince kıpırdayan her şiiri, kahverengi bir çaydanlıkta saklayan güzel insan. “Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan.” Demişti bir şiirinde. Oysa ben onun yazgısını düzeltip ruhuna yakışır bir kader yazabilmeyi dilerdim. Şiirle ilgili düşüncelerini bir söyleşide şöyle ifade etmiş; “Hayatımla ve bir kadın oluşumla ilgili çözemediğim bazı meselelerim var. Bütün bunlar yokmuş gibi davranıp kitabi şiirler yazamam. Şiirlerim ütüsüz ve buruşuk gezdirdiğim ruhumun diyeti bence. Bu yüzden hepsi benden parçalarla dolu. Bu yüzden biraz kadınsı’, durup dururken şiirler.” “ey beni dili kesik bir korku filmine esas kız yapan hayat! bak küfrün sokaklarında lambalar yandı. ben sesleri birbirine uyduğu için yalnızca perşembeleri endişelenen bir şair değilim. bilesin ki devamlı endişeliyim.” Hayatın esas kızı, esaslı rollerin yegane kederlisiydi. Bir kere bile şikayet etmedi acılara, şiirleriyle gülümsedi acıya, acıların güzelleştirdiği en güzel şarkıydı Didem. Şiirlerini telaşlı, alelacele görüyor ve sade-olabildiğine kadife yazıyor tüm dizeleri Madak. Kullandığı dilde aslında içini okumak da mümkün. Bazı şairler –nasıl başardıklarını asla anlayamadım- her şiirde farklı bir mimikle bakıyor. Didemde hep buruk bir sevincin mahcup gülümsemesi. Bundandır samimiyetinin böyle sayfalardan taşışı. “ miyoptum ve çizdirmeye de hiç niyetim yoktu. Göz görmeyince gönül kanatlanırdı insanlığa doğru.” Diyor Madak… Sahiden görmeyince katlanır mıydı gönül, yoksa uyurken bile karşımıza çıkan keder hangi körlükle yok olabilirdi sorgulamış mıydı hiç ? Didem Madak, 3 kitabıyla üçbin farklı özlem,n ellerinden tutup havaya kaldırıyor ruhumuzu. Çok sevmeleri,özlemeleri anlatıyor. Annesizliğini şiirlerinde en vakur şekilde işleyen şair, ölümden de bir ahbap olarak sıkça bahsediyor,sezdirmeden-inceden. Kızı Füsun’u,kardeşi Işıl’ı, arkadaşlarını, yeğenini bile taşıyor şiirlere ve şiirde “kadın” başrolde hep. Acıların üzülmelerin farklı bir rengini tattıran Madak, öyle gözlemlerinden çok duyularıyla yazar sesi,yağan yağmuru severek yazar şiirleri. Onlara sıcacık dokunur, öyle yazar. Okuyan bazen üçüncüde anlar ardındaki gizemi. Bazen de aynı satıra binbir anlam yükler.. “Kalbimi de büyüttüm sonunda Artık bazen gözlerime tırmanıp bakıyor sokağa Kirpiklerime tutunuyor, o ince parmaklıklara Öyle çok büyüdü yani, görsen şaşarsın. Kalbim sanırım büyüyünce Sokaklarda ağlayan biri olacak Rezillik yani maviş anne! Kalbim komik kaçacak Kaçmaması için sen en iyisi kalbime de Benim serüvenimden bir yer ayırt Aman, mutsuz bir yer olmasın!” Müjde şöyle anlatıyor; Ölümünden bir gün önce Işıl, hastaneye kucağında bir defterle geldi. İçinde Didem’in el yazısıyla notlar bulunan bu defter, aslında bir ajandaydı. “Son yazdığı şiir” olarak, Işıl’a bir süre önce okuduğu şiir vardı içinde 128 Dikişli Şiir. Bu son şiiri bir kuytuda okuduk, son bir gece olacağını bilmeden … Işıl, Zeynep ve ben. Bir yokluğa yuvarlanır gibiydik … O gece Hale Teyze’yle birlikte kaldık Didem’in yanında. Sabah olmak üzereydi … Hastanenin antetli kağıtlarına, fotokopi çeker gibi yazmaya başladım Didem’in emanetini. Kaybolmasından korkuyordum. Hem şiirin başını okşarsam, sanki Didem hiçbir yere gitmeyecekti… “Kelimelerin mezarlığında gece bekçisiydim. Dirilecekleri günü bekledim”. Demesi de boşa değil. Şimdi tüm kelimeler daha da güzelleşti. Şairler erken ölür, bundandır şair olmaktan korkuşumuz. Şiir olup ölümsüzleşen tüm kadınlara selam olsun! Yazıyı en sevdiğim şiiriyle bitirirsem, ruhunda çiçekler açacakmış gibi sanki… Öyleyse; açsın çiçekler… Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan Sicim yağmur taklidi Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan. Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut Onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla Parmağıma düşen bir damla kandı aşk. Seni sevince pazara çıktım sevinçten Enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan Oturup ağladım sonra, şaşırdın. Bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı. Canımın acısıydın. Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım. Sevişmiştik. Evde binlerce tespih böceğinin ayak izleri Sevişmiştik. Biri başımdan aşağı pırıltılarla dolu bir sözlüğü boşaltmış gibi Seni sevince kıpırdayan her şiiri Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum. Sonra gittin. Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik. Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim. Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine. Sonra gittin. Çocuk oldum bir daha, ağladım. Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı. Kitaplar, aşk, her şey. Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım. Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım Sonra gittin. Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi. Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı. Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı. Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım. Sonra gittin Gözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkonda Sicim yağmur taklidiydi Artık iyice inceldi. Didem Madak Didem Madak Alıntıları
Siz Aşktan N’anlarsınız Bayım – Kara Melek Şiir Didem Madak edebiyat kitap 2022 En Güzel Şiirler Referans sisteminden en çok kazandıran, 5$ Hediyeli Minex Partner sitesine kayıt olmak için, 5 Dolar hemen kazanmak için bu linke tıklayın ve sadece giriş yapın yeterli TIKLAYIN 16 Kişi Okudu 4 Kişi Beğendi – Sende Beğenebilirsin 🙂 xkaramelek38x Tweets by XKaRaMeLeK38X Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım Annem ki beyaz bir kadındır Ölüsünü şiirle yıkadım Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım Aşk diyorsunuz ya İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak Öyle kötü kokan Yırtık ve perişan Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız Şiir Didem Madak Yorum Kara Melek duygusal şiir fon müzikleri duygusal şiirler can yücel duygusal şiirli şarkılar duygusal şiirler kısa duygusal şiir sözleri en duygusal şiirler en duygusal şiirler dinle en duygusal şiir beat duygusal bir şiir duygusal şiir cemal süreya duygusal şiir damar duygusal şiir mutlaka dinle sevgiliye en duygusal şiir duygusal şiir müziği duygusal rap şiir seni seviyorum şiir duygusal yalnızlık duygusal şiir şiir fon müzikleri duygusal 2020 kısa şiir kısa şiirler kısa aşk şiirleri sesli şiir sesli şiirler popüler şiirler yeni şiirler şiir sözleri aşk şiirleri sevgi şiirleri güzel şiirler günün şiiri ayrılık şiirleri duygusal şiirler konulu şiirler şiirlerim rastgele şiirler ölüm şiirleri özlem şiirleri harika şiirler etkileyici şiirler şairler edebiyat şiirleri acı şiirler amatör şiirler anlamlı şiirler hasret şiirleri hüzün şiirleri ihanet şiirleri veda şiirleri yalnızlık şiirleri şiir kadın adam şiir aşk şiir fon şiir sokakta şiir damar şiirce şiir anne şiir arka fon şiir arabesk şiir annem şiir ağlatan şiir avcısı şiir acıklı şiir biter aşk biter şiir çok özledim seni şiir çok güzel şiir dünyası şiir dinletileri şiir damardan şiir defteri şiir dertli şiir efkarlı türkü hazal şiir en güzel duygusal fon duygusal klipler duygusal fon müziği duygusal şiirler duygusal şarkı duygusal anlar duygusal arabesk duygusal aşk şiirleri duygusal aşk filmi duygusal aşk müzikleri duygusal besteler gerçek duygusal beste duygusal beatler duygusal dizi hikaye anlamlı duygusal damar siirce_siir duygusal düetler emotional music sesli şiir şiir duygusal didemmadak Siz Aşktan N’anlarsınız Bayım – Kara Melek Şiir Didem Madak sevgi mevlana söz, en güzel şiirler dinle şiir dinle,şiir,kısa şiirler,resimli şiirler,en güzel şiirler,en yeni Şiirler,uykuya dalarken dinle,dinlenmesi gereken şiirler,şiirler şiir sayfası,kısa aşk sözler,en çok dinlenen şiirler,anlamlı aşk sözler Yazı dolaşımı
didem madak en güzel şiirleri