Zamankaybetmemek için önce askerlik aradan çıkmalıydı. Bu arada ortalık durulur diye düĢünüyordu. Askerlik günleri bunları düĢünerek geçecekti. 93 yılı ocak ayında askerlik iĢi bitmiĢti. Garnizondan ayrıldı, Ġstanbul‘a otobüs bulamamıĢtı. Sivil hayata kendisini alıĢtırmak için Ankara‘ya bilet aldı.
Hükümetlerve sivil toplum örgütleri 09.10.2015; Bağ-Kur’a prim yatırmaya başlamış. 1986’da askerliğini yapmış (6645) çalışma hayatı ve sosyal güvenliğe dair pek çok düzenleme yapılmıştı. Bunlardan bazıları hayata geçti, bazılarından 29.07.2015;
AnnesiGülcihan tüm yaşamını kızı Hayat’ın öğretmen olması üzerine kurmuş, onun öğretmenlik diplomasını göreceği günün hayaliyle yaşamıştır. Hayat annesinin anlattığı köy hikayelerini, fakirlikten, cahillikten, töreler yüzünden okuyamayan kız çocuklarının yürek burkan öykülerini dinleyerek büyümüştür.
No 8 55020 Samsun/TÜRKİYE Tel : 0 362 432 36 26 Faks : 0 362 435 30 11 e-mail: samsuntso@ www.samsuntso.org.tr Basım Tarihi 26.07.2014 Yayın Türü Yerel, Süreli, 2 Aylık Dergimiz 2 ayda bir yayınlanır. Dergide yayımlanan yazılar yazarların kişisel görüşlerini yansıtmaktadır.
verdiğibir projeyi hayata geçirmiş. Futbol ve sanat camiası ile. sivil toplum kuruluşlarının birbirleriyle kenetlenerek adeta birbirlerine. pas vererek hareket etmeleri inancıyla oluşturulmuş. bu proje. Asuman Güreli oyuncuların eşlerini de biraraya getirmiş. 6 farklı dilde tercümanı da katmış aralarına, İstanbul’da
N9Rf. Bedel Ödediği İçin Askerliğini Kısa Süreli Olarak Yapan Kimse bulmaca cevapları en iyi cevabı 7 harfleridir. Bulmaca Cevap ve İpucu Bulmaca Bedel Ödediği İçin Askerliğini Kısa Süreli Olarak Yapan Kimse Diğer bulmaca ipuçlarını araBir cevap bulun veya sahip olduğunuz harflerden bir kelime oluşturun. Eksik olan her harf için bir nokta yazın. Örneğin, ".la.. arama sorgusu 'Olağanüstü' gibi sonuçlar üretir Diğer kullanıcılara yardım etDaha iyi bir cevap biliyorsanız, Buraya Tıkla Benzer bulmacalar Bu bulmacayı daha önce çözmüş olan kullanıcılar, bu 25 bulmacalara ilgi duymuşlardır. Askerliğini Aynı Dönem Yapanlar Askerliğini Bitirip Sivil Hayata Geçmek Askerliğini Aynı Dönem Yapanlardan Her Biri Nakliye Için Alınan Bedel Neymar Için 222 Milyon Euro Olarak Ödenen Bedel Yükün Gemiyle Taşınması Için Ödenen Bedel Pulu Yapıştırılmadan Gönderilen Mektup Için, Alıcının Cezalı Olarak Ödediği Posta Ücreti Şüphelinin Tutuksuz Yargılanmak Için Ödediği Para Bir Şeyin Fiyatı, Bedel Maddi Veya Manevi Zarara Karşılık Ödenen Bedel Değer, Paha Baha, Bedel Malı Bir Bedel Karşılığında Alıcıya Sunan Kişi Bedel Adlı Dizide Aliye Hayat Veren Aktör Osmanlı'daki Hıristiyan Çiftçilerin Ödediği Vergi Eski Roma'da Eyaletlerin Ödediği Vergilerden Biri Hazine Arazisini Ekip Biçenlerin Ödediği Vergi Boşanan Çiftten Bir Tarafın Ödediği Aylık Para Kdv Ya Da Ötv Gibi Tüketicinin Ödediği Vergi Patronun, Işçiyi Işten Çıkardığında Ödediği Para Osmanlıdaki Hıristiyan Çiftçilerin Ödediği Vergi Antik Yunan’Da Kullanılan, Biri Dökmek Için Dik, Ikisi Kaldırmak Için Yatay Atletizm Yarışmalarında Atılan,erkekler Için Kg,kadınlar Için 4 Kg Ol Data Depolaması Için Kullanılan, Çevre Etkilerinden Korunmak Için Sıkı Kalı Fixed Gübrelerini Toplamak İçin Güvercinler İçin Yapılmış Kule İçin İçin Öfkelenmek B ile başlayan kelimeler Hala doğru cevabı arıyorsanız, B ile kelimeler tam listesine bakın. 3 harfli Bab 4 harfli Baal Baas Baba 5 harfli Babak 6 harfli Baalaa Baaras Babaç Babağ Babale 7 harfli Baarack Baatlah Babacan Babacik Babalar Babalik 8 harfli Baastrup Babaanne Babacani Babacık Babaçko Babadağ Babaeski Babalık 9 harfli Bababurnu Babadalya Babaköş Babakudum Babalanma 10 harfli Babafingo Babağrina Babakanuş 11 harfli Baalbekiye Babadallama Babagannoş Babalbabali Babapalalik 16 harfli Babakonubabakuru 7 harfli kelimeler Hala Bedel Ödediği İçin Askerliğini Kısa Süreli Olarak Yapan Kimse cevabını bulmak için yardıma ihtiyacınız var mı? 7 harfli kelimeler Yabusame Yakantop Yakinen Yakşin Yalelli Yalinkat Yalitkan Yamamai Yamanlar Yamansaz Yamurgi Yanapuhr Yanaşik Yanaşma Yanbegi Yangaboz Yanikara Yapincak Yaralama Yaraşir Yarbaşi Yardimci Yarimton Yaringan Yarmaça Yasemin Yaslamak Yassiada Yayamadu Yazağzi Son Bulmacalar Adotta un Animale Popüler kelimeler
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Turan, bedelli askerlikle ilgili, "Birkaç saat içinde kanun teklifimizi göndereceğiz" askerlikte son dakika gelişmesi yaşandı. 24 Haziran seçimleri geride kaldı, gözler bedelli askerlikte atılacak adımlara çevrildi. Askerlik çağında olan birçok kişi, bedelli askerliğin ne zaman çıkacağını, bedelli askerlikte yaş ve ücretin ne kadar olacağını merak Parti Grup Başkanvekili Turan, "Ümit ediyorum, komisyon biran önce toplanacak ve bu görüşmeleri yapacaktır. Teklifin komisyon aşaması bu hafta biterse, gelecek hafta da TBMM Genel Kurulunda görüşmeler nihayete erecektir. Biz şimdiye kadar AK Parti olarak hangi vaadimizi, talebimizi, gündemimizi ihmal ettik ki bunu ihmal edelim. Bunun takvimlenmesiyle ilgili sorunumuz vardı. Bunu diğer kanunlarla birlikte çözme imkanı bulduk" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyasında söylediği, "Bedelli bir ihtiyaçtır" söylemini yerine getirmenin, kendileri için şeref ve talimat olduğunun altını çizen Turan, basın mensupları aracılığıyla, gençlere ve bedelli bekleyen tüm vatandaşlara müjdeyi vermek istediğini Turan, askerliğin Türk toplumunda en hassas ve kıymetli kavramlardan biri olduğunu ruhuna yakışan adımı atmanın kendileri için görev olduğuna işaret eden Turan, bu görevi yerine getirdiklerini vurguladı. Turan, "İstiyoruz ki bu, Türkiye'de profesyonel askerliğe geçişin adımı olsun. Zaman içerisinde Türkiye'de artık bedelli konuşan, talep eden insanlar ve yasalar değil, kendi içerisinde yürüyen bir sistem olsun" dedi."Çok büyük yığılma var"AK Parti Grup Başkanvekili Turan, 5 milyondan fazla insanın bedelliyi beklediğini, askerin yıllık talebinin ise 300 binlerde olduğunu, yani çok büyük yığılma olduğunu bildirdi. "Bu yığılmayı bu teklifle eritmek istiyoruz. Bundan sonraki dönemlerde ümit ediyorum, ilgililer bir araya gelecektir, ilgili bakanlık bu konuda adımları atacaktır ve profesyonel orduya, askerliği de geçiş için imkan sağlanacaktır" diyen Turan, bedelli askerlik teklifinin gençlere hayırlı olmasını Turan, "yaş sınırı ve ücretin" sorulması üzerine, "25 yaş ve 15 bin TL öngörüsüyle beraber 28 günlük askerlik hizmeti öngörülüyor. Tabii buna ilişkin çalışma ve takdir komisyonundur, Genel Kurulundur" ifadesini askerlikte yaş hesaplama nasıl oluyor?Bedelli askerlikte yaş hesaplama yıla göre yapılıyor. Daha önceki uygulamalara bakılırsa, bedelli askerlikten 1 Ocak 1994'ten önce doğanlar Erdoğan'ın bedelli açıklamasıCumhurbaşkanı Erdoğan da bedelli askerlikte şartlar ve tarihe ilişkin yaptığı açıklamada yeni yasama yılına işaret etmişti. Meclis'in açılacağı Ekim ayına kadar hazırlıkların tamamlanacağını kaydeden Cumhurbaşkanı, "Belki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkarmayı da deneyebiliriz. O zaman daha erkene çekmiş oluruz" açıklamasını yapmıştı. Bedelli askerlik ücretinde şartlar ne?Bedelli askerlik için başvuranlar, bedeli peşin olarak ödeyecekler. Ancak şimdiden bankalar bedelli kredileri üzerinde çalışmaya başlamış durumda. Bedelli askerlik başvurularından elde edilecek gelir ise bütçeye değil savunma hizmetlerine harcanacak. Bedeli ödeyenler, silah altına alınmayacak ve askerlikten muaf askerlikten 25 yaşında olanlar 15 bin TL karşılığında yararlanacak. Ayrıca 28 gün askerlik 30 yıl içinde 5 kez uygulanan bedelli askerliğin kısa özetiBedelli askerlikten kaç kişi faydalanabilir?Son rakamlara göre halen askerlik yoklamasına tabi, askerlik çağı gelmiş olan 585 bin 210, yoklama kaçağı 570 bin 422, bakaya 56 bin 947, firari 5 bin 772 kişi bulunuyor. 2 milyon 930 bin 279 kişi askerliğini öğrencilik dışında ertelemiş olan kişi sayısı. 1 milyon 885 bin 438 kişi de öğrenci olduğu için askerliğini tecil ettirmiş durumda. Halen silah altında 360 bin 869 er bulunuyor. 2019 yılında ise toplam silah altına alınacak er sayısı 345 bin 933 olarak planlanıyor. Rakamlara bakıldığında askerlikle ilişkisi olan kişi sayısı toplamı 5 milyon 448 bin 858 ana kadar kaç kişi bedelli askerlik yaptı?Bugüne kadar 5 kez bedelli askerlik yasası çıkarıldı. İlk olarak 1987 yılında, ardından 1992’de uygulanan bedelli 1999’da Marmara depremi sonrası çıkarıldı. 1987 yılında 18 bin 433, 1992 yılında 35 bin 111 ve 1999 yılında 72 bin 290 kişi olmak üzere toplam 125 bin kişi bedelli askerlikten faydalandı. Son olarak 2014’te bedelli askerlik yasası çıkarıldı. O tarihte 27 yaşını doldurmuş olanlar, 18 bin lira karşılığında askerlik yapmış sayıldı. 203 bin kişi faydalandı ve toplam 3 milyar 671 milyon 100 bin lira gelir elde edildi.
Oluşturulma Tarihi Haziran 26, 2019 0741Kamuoyunu yakından ilgilendiren ve uzun zamandır çalışmaları devam eden yeni askerlik sisteminde sona gelindi. TBMM'de yapılan görüşmeler çerçevesinde, yeni askerlik sistemi onaylandı ve Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni düzenlemeyle birlikte 100 binden fazla askerin erken terhis olması bekleniyor. Peki, erken terhisten kimler faydalanabilecek, bedeli askerlik yaşı kaç? İşte, askerlikte yeni düzenlemeyle ilgili bir süredir gündemde olan yeni askerlik sistemine ilişkin düzenleme Meclis Genel Kurulu'nda 335 oyla kabul edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Askerlik Kanunu'nu onayladığı bilgisi AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Yeni askerlik sistemi erken terhisi de beraberinde getirdi. Peki, bedelli askerlik yaşı kaç, kimler erken terhisten faydalanabilecek?Yeni askerlik sistemiyle ilgili beklenen gelişme yaşandı. Bedelli askerlik uygulamasını da kalıcı hale getiren askerlik sistemini yeniden düzenleyen kanun teklifi Resmi Gazete'de yayımlandı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte askerlik sisteminde ikili dönem sona erecek, birçok değişiklik yaşanacak. Hizmet süresi, erbaş ve erler için 6 ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için 12 ay olarak belirlendi. Twitter’dan açıkladıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Askerlik Kanunu'nu onayladığı bilgisi AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımız bugün TBMM'de kabul edilen Askerlik Kanunu'nu imzalamışlardır. Hayırlı olsun." ifadesini terhisten kimler faydalanabilecek?Kanun düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle kışlalarda erken terhis çalışmaları da başladı. 6 aylık süreyi tamamlamış olan 100 binden fazla askerin terhis süreci sistemde 20 yaşını doldurmuş ve 31 bin TL ödeyenler bedelli askerlik yapabilecek. Bedelli askerlikten yararlananlar bir aylık temel eğitimin ardından terhis çağı ve özel durumlarTürkiye Cumhuriyeti vatandaşı her erkek için askerlik çağı, nüfus kayıtlarına göre, 20 yaşına girilen yılın 1 Ocak'ından başlayıp, 41 yaşına girilen yılın 1 Ocak gününde sona askerlik sisteminde "yedek astsubay" olacak. Yedek astsubay adaylarından öğreniminin ardından "astsubay astçavuş" nasbedilenler, yedek astsubay olarak görev astsubay aday adayları, 2 veya 3 yıl süreli yükseköğretim kurumlarından, dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumlarından, 4 yıl ve daha fazla süreli yükseköğretim kurumlarından ve dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumlarından mezun olmaları veya savaşı gerektirecek bir durumda, bu kanuna tabi yükümlülerin askerlik hizmetini yerine getirmek üzere silah altına alınmalarının esaslarını, Cumhurbaşkanı hizmet sürelerini, ihtiyaca göre bir katına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya Cumhurbaşkanınca karar verilebilecek. Bu şekilde belirlenen hizmet süresi 6 aydan az askerlikYurt dışında ikamet eden ve çok vatandaşlık hakkına sahip olanlar, en az 3 yıl süre ile fiilen yabancı ülkelerde bulunmaları halinde, çalışma şartı aranmadan bu madde hükümlerinden günlük idari para cezasıYeni düzenlemede yoklama kaçakları, saklılar, bakayalar, geç iltihak bakayalara kaçak kaldıkları gün süresi kadar idari para cezası uygulanacak. Kendiliğinden gelenlere de her gün karşılığı 5, yakalananlara ise her gün karşılığı 10 lira idari para cezası yandan kanunda askerlik hizmet süresini tamamlayanlar ile halen muvazzaflık hizmetini yerine getirenler hakkında mülga 1111 Sayılı Askerlik Kanunu gereğince verilen idari para cezalarından ödenmemiş olanların tahsilinden vazgeçilecek. Bu kapsamda, altı ay içerisinde muvazzaflık hizmetine başlayanlar hakkında mülga 1111 Sayılı Askerlik Kanunu ile verilen idari para cezalarından askere sevk tarihi itibarıyla ödenmemiş olanların tahsilinden yaşa kadar hükümBedelli için yaş sınırları öngörüldü. Lise öğrencileri 22 yaşına, fakülte ve yüksekokul öğrencileri 28 yaşına kadar askerlikten muaf olabilecek. Lise mezunlarının askerlikleri 3 yıl, mesleki ve teknik lise mezunlarınınki 6 yıl, fakülte ve yüksekokul mezunları ile buralardan ilişiği kesilenlerin ise 2 yıl ertelenecek. Bu erteleme sürelerinde son tarih, üst yaş sınırı yıldan daha uzun üniversite eğitimi alanlara 2 yıl, yüksek lisansı tamamlayanlar ile yurtdışındaki kurumlardan mezun olanlara bir yıl ek erteleme hakkı tanınacak. Bunlar için de üst sınır 32 yaş çıktığında kışlada olanlar bedelli başvurusu başvurup vazgeçenlere yeni hak bulunup dövizle askerlik yapma hakkı olanlar da 31 bin lira karşılığı Euro yatırarak askerliğini yapmış ücret veya katkı payı alınmayacakAskerlik çağına gireceklerin kimlik bilgileri elektronik ortamda İçişleri Bakanlığından alınacak. Askerlik çağına girenlerle bunlarla işleme tabi daha yaşlı doğumluların yoklaması, her yıl 1 Ocak günü başlayacak ve o yılın 31 Aralık dahil gününe kadar devam edecek. Askerlik çağına girmeden önce yaşları değişenlerin yoklamaları değişen yaşlarına göre çağına girdikten sonra yapılan yaş değişiklikleri, askerlik işlemlerinde dikkate alınmayacak. Ancak kendi isteği dışındaki mahkeme kararına istinaden resen yapılan yaş değişiklikleri kabul sağlık muayeneleri öncelikle yükümlünün kayıtlı olduğu aile hekimi, yoksa müracaat ettiği askerlik şubesine en yakın resmi sağlık kuruluşunda yapılacak. Aile hekimlerince veya resmi sağlık kuruluşunca hakkında karar verilmeyenler, Sağlık Bakanlığınca belirlenen en yakın yetkili sağlık kurullarına sevk sağlık muayenelerinden ücret veya katkı payı alınmayacak. Yükümlüler hakkında verilecek ertesi yıla bırakma, sevk geciktirmesi veya "askerliğe elverişli değildir" kararlı sağlık raporlarını düzenlemeye yetkili makam, Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kuruluşunun sağlık kurulu olacak. "Askerliğe elverişli değildir" kararlı sağlık kurulu raporları, Milli Savunma Bakanlığının onayınının ardından dışında yaşayan yükümlülerin sağlık muayeneleri de yönetmelikte belirtilen esaslara göre şubelerince engel durumunu bildirir geçerli sağlık raporu olanların raporları, askerliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti için Bakanlığa yapılanlar, askerliğe elverişli olanlar, geçici rahatsızlığı bulunanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olarak ayrılacak. Askerliğe elverişli olmayanlar silah altına verilen sağlık kararına itiraz edenler, yeniden muayeneye sonucunda düzenlenen askerlik yükümlülüğü ile ilgili sağlık raporları hakkında şikayet veya ihbar edilen yükümlülerin sağlık durumları yurt içinde Sağlık Bakanlığı, yurt dışında Dışişleri Bakanlığınca araştırılacak. Raporun gerçeği yansıtmadığına kanaat getirilenler Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kurullarına sevk edilecek. Sağlık kurulları tarafından verilen raporlara göre kesin işlem sonucunda tanzim edilen raporlar hakkında idarece yeniden muayenesine lüzum görülenler, Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kurullarına sevk edilecek. Sağlık kurulları tarafından verilen raporlara göre kesin işlem tabi yükümlüler, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunan kimliği, öğrenim durumlarını, varsa meslek ve niteliklerini gösterir belgeler ile birlikte yurt içinde askerlik şubelerinde, yurt dışında elçilik veya konsolosluklarda bizzat hazır bulunmak veya e-Devlet üzerinden bu işlemleri tamamlamak zorunda tabi yükümlülerden yoklamada bulunamayacak derecede hastalığı bulunanlarla tutuklu/hükümlü olanların, usulüne uygun rapor göndermeleri ve hükümlülük veya tutukluluklarını bildirmeleri tabi tutulan yükümlüler bizzat askerlik şubesinden veya e-Devlet üzerinden sevk belgelerini alacak ve kendilerine tebliğ edilen tarihte birliklerine yükümlülere Milli Eğitim Bakanlığı ödeme yapacakMilli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç göstermesi ve Milli Savunma Bakanlığının uygun görmesi üzerine yedek subay aday adayı olarak silah altına alınacaklardan, Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmenlik yapanlar arasından bildirilenler, temel askerlik eğitimini takiben Milli Eğitim Bakanlığı emrine olarak ayrılan ve göreve başlayan yükümlülere, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda asteğmenler için tespit edilen aylık, ödenek, yardım ve tazminatlar Milli Eğitim Bakanlığınca ödenecek. Bu yükümlüler, öğretmenlik görevleri sırasında resmi elbise giyemeyecek, emsali yedek subaylar kadar hizmet yapacak, hizmetleri askerlik şubelerinden sevk tarihinde başlayacak ve görev yerleri Milli Eğitim Bakanlığınca kişiler hizmetleri sonunda asteğmen olarak terhis edilecek, bu görevleri sırasında usulüne göre öğretmenlik mesleğiyle ilişkileri kesilenler, kalan hizmetlerini er olarak tamamlamak üzere kıtalara sevk edilecek, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı ile de ilişikleri Eğitim Bakanlığı emrine verilenler hakkında firar, hava değişimi/izin tecavüzü, yoklama kaçağı, bakaya ve geç iltihak suretiyle bakaya kalmak suçlarına ilişkin kanun ile kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme disiplinsizliklerine ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hükümleri uygulanacak. Seferberlik ve savaş halinde bu hükümler uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek.
Bundan önceki yazılarımda 15 Temmuz sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin TSK merkezine oturduğu bir fay hattına doğru toplum olarak hızla sürüklendiğimizi vurgulamıştım. Neydi bu fay hattı? 15 Temmuz sonrasındaki süreçte “Darbeyi ordu önledi” tezi ile meselelere bakan kendini Mustafa Kemal’in son askeri’ hissedenlerle, “Darbeyi millet önledi” tezi ile meselelere bakan Okçular tepesinin’ terk edilmemesi gerektiğini düşünenler arasında büyüyen makas. Ne yazık ki hem medyamızda, hem de akademide bu iki tezin ideolojik savunucuları mevzilerini hemen tahkim etti ve karşılıklı ateşe başladı. Benim amacımsa arada kalıp vurulmak pahasına her iki mevziinin arasına girip “Durun ateş etmeyin!” demek. Çünkü hız ve kapsamı açısından 15 Temmuz sonrasında TSK’nın yeniden yapılanması ve sivil-asker ilişkilerinde devrimsel bir sivilleşme yaşıyoruz. Şayet toplumun tamamı aslında bir PARADİGMA DEĞİŞİMİ olan bu hızlı sivilleşmeyi hazmedemezse önce TSK sonra da toplum bölünebilir ve de uzun vadede Allah muhafaza 15 Temmuz kalkışması başarıya ulaşmış olur. Meselenin özü nedir? 15 Temmuz sonrasındaki hızlı ve kapsamlı askeri reformlar aslında sivil toplumda ve meclis çatısı altında çok da tartışılamamış bir paradigma değişikliği demiştim. Bu paradigma değişikliği aslında tüm dünyada sivil asker ilişkileri literatürünün özündeki varoluşsal bir tartışmayla yüzleşmemiz gerçeğini dayatıyor. Soru basit Acaba askerler Mars’tan, siviller Venüs’ten midir? Yani asker’ dediğimiz eli silahlı insan ile sivil’ dediğimiz silahsız insan arasında varoluşsal ontolojik yani fıtri bir farklılık var mıdır? Peki sizce bu fark olmalı mıdır? Sizce güvenlik sektörünün çalışanı bir subayı sağlık sektöründeki bir doktordan, eğitim sektöründeki bir öğretmenden, finans sektöründeki bir bankacıdan veya bir işçiden, küçük esnaftan ayıran bir şey var mıdır? Varsa nedir o şey? Silahı? Geçmişi? Toplumca ona yüklediğimiz sembolik değerler? Veya ona verdiğimiz maaş karşılığı bizim için canını verebilecek olmasından kaynaklanan özel statüsü? Hangisi? Şimdi ACİLEN toplumumuzun ve de dolayısı ile siyaset kurumunun yukarıdaki sorulara cevap vermesi gerekiyor. 15 Temmuz sonrasında Türkiye’de sivil-asker ilişkilerindeki eski paradigma yırtıldı. Bir kısmımız “Eski paradigmayı hemen dikelim, tamir edelim ve kullanalım” diyor. Bir kısmımız ise “Eski paradigma mülga, artık yeninin zamanı” diyor. Olan da garibim ve aslında şu anda hepimizin desteğine muhtaç TSK’ya oluyor. Önce yırtılan eski paradigmayı açıklayayım. Eski paradigma Türkiye’deki eski paradigmayı açıklamak için 1950’lere ve medeniyetler çatışması’ teziyle tanıyıp çok kızdığımız Amerikalı siyaset bilimci Samuel Huntington’a gitmek gerekiyor. Türkiye’nin eski paradigması Huntington’cu ekoldür. Ne der Huntington? Önce Huntington’un şu çok güçlü üç ön kabulü ile başlamak lazım. 1. Askerler Mars’tan, siviller Venüs’ten Yani Huntington’a göre her ne kadar askerle sivil bedenen insan olsa da zihinsel ve duygusal dünyada varoluşsal ontolojik, fıtri açıdan ayrı gezegenlerde yaşayan iki farklı türdür. 2. Askerler ve siviller iki farklı tür’ oldukları için askeri dünya ile sivil dünya hiç bir zaman birbirine benzemez. O halde ordu ile toplumu iç içe sokmaya çalışmak hem askerin askerliğini özel statüsünü, toplu iş tutma becerilerini, askeri kültürünü bozar hem de toplumu gereksiz şekilde militerleştirir. 3. Askeri dünya ile sivil dünya arasında varoluşsal bir farklılık var olduğuna göre temel strateji belli kurumsal mekanizmalar kurarak institutionalism bu farklılığı yönetmeye çalışmak olmalıdır. Huntingtoncu paradigma aynı zamanda askerin profesyonelliğine güvenir. Bu nedenle orduya daha çok otonomi/hareket sahası verir ki ordu daha da askerleşebilsin. Ordu askerleştikçe yani profesyonelleştikçe darbeden uzaklaşır, demokratik ve sivil idareye saygı duyar, itaat eder. Ordu profesyonelleşip toplumun günlük kaygılarından uzaklaştıkça kendine güveni artar ve kendi içinde objektif kontrol iç denetim sağlar. Huntington sivillerin askeri alana müdahalesinden hoşlanmaz. Türkiye’nin özel şartları, TSK’nın cumhuriyeti kuran ve inşa eden temel aktör olması, geçmişi, zorunlu askerlik, askeri eğitim sistemi ve daha pek çok nedenle Türkiye’nin geleneksel sivil asker ilişkileri modeli Huntington’un “Orduya otonomi özel alan ver de bu farklı tür rahat rahat askerleşebilsin” mantığı ile gelişmiştir. Tam da bu yüzden onlarca yıl kışlalar sivile kapalı şekilde, sivilin içeride ne yapıldığını bilmeden ama askerine de güvendiği bir dönemden geçtik. Ama 15 Temmuz gecesi bu eski paradigma ne yazık ki yırtıldı. 15 Temmuz sonrasındaki yeni paradigma Görebildiğim kadarıyla 15 Temmuz sonrasında sivil seçilmişlerimizin geçmeye çalıştığı paradigma yine bir Amerikalı askeri sosyolog olan Morris Janowitz’in ekolü. Huntington ve Janowitz’in ABD’de akademik alanda yaptığı savaşı biz şimdi SÖZ’ün şehveti ile gazete köşelerinde ve ekranlarda yapıyoruz. Umarım her iki mevziden yapılan şehvetli söz atışları, SOKAĞIN şehvetine ve kavgasına dönüşmez. Neyse. ABD’nin Sovyetlerle kapıştığı 1960’lı yılların adamı olan Janowitz’e göre Huntington’un ekolü hem orduyu toplumdan uzaklaştırmakta hem de Amerikan toplumunun Sovyetlere karşı savaşçı’ yanını törpülemektedir. Janowitz’in temel varsayımları 1. Siviller Venüslüyse onun içinden çıkan askerler de doğal olarak Venüslüdür ve de hep Venüslü kalmalıdır. Askere sen ayrı bir türsün’ demek onun içinden geldiği türe ihanettir. 2. Ordunun profesyonelleşmesi, objektif kontrol iç denetim için kendi ürettiği norm ve değerler sistemine ne kadar çapalandığı ile değil topluma ne kadar çapalandığı ile ölçülür. Bu nedenle toplum askere güvenmek yerine onun üzerinde doğrudan sivil seçilmişin müdahalesi ile bir sıkı bir sübjektif kontrol dış denetim geliştirmelidir. 3. Askerle sivil arasındaki farkı yönetmeye çalışmak anlamsızdır. Bu nedenle o farkı YOK ETMEK, yani bir ordu-toplum benzeşmesi amaçlamak gerekir. Kritik sorular Şimdi size yukarıda açıkladığım yırtık eski paradigma ve 15 Temmuz sonrasında hem Sayın Cumhurbaşkanı’nın, hem de hükümetin halk tarafından seçilmesi yönüyle duble seçilmiş sivil siyasi iradenin’ getirmeye çalıştığı yeni Janowitz’ci paradigma ışığında bir kaç soru - Sizce Türkiye’de 15 Temmuz öncesine kadar kör topal da olsa uygulayageldiğimiz Askerler Mars’tan, siviller Venüs’ten’ yaklaşımı devam mı etmeli? Veya sizce Türkiye’de askerle sivil arasında varoluşsal yani fıtri bir fark olmalı mı? Öncelikle bu temel soruya karar vermemiz gerekir ki bunun üzerine bir model inşa edebilelim. - 15 Temmuzu yaşadık ve çok korktuk. Tamam haklısınız. Ama bir diğer kritik soru şu Acaba Türkiye’de yeni kuracağımız modelle orduya kendi profesyonel değerlerini oluşturabilecek özel/otonom alan sağlayarak daha da askerleştirmeli miyiz yoksa orduyu topluma çapalayarak onu toplumun çoğunluğunun değerler sistemi ile mi donatıp daha da sivilleştirmeli miyiz? -Sizce 15 Temmuz sonrasında yırtılan eski paradigmayı tekrar dikerek askerle sivil arasındaki farkı YÖNETMEYE mi çalışmalıyız ki Türkiye’nin darbeler tarihi bunu pek de beceremediğimizi gösteriyor yoksa bu farkı YOK ETMEYE mi çalışmalıyız? Yukarıdaki sorular şu an anlamsız çünkü duble seçilmiş sivil siyasi irade biz sivil toplum adına çoktan karar verdi. 31 Temmuz gecesindeki meşhur KHK 669 ile yırtılan eski paradigmayı tekrar dikmek yerine Janowitzci yeni paradigmaya hızlıca geçti. Şimdi askerle sivil arasındaki farklı olan şeyleri askeri eğitim sistemi, askeri sağlık sistemi, askeri yargı, askeri karar alma mekanizmaları vb. yok etmeye çalışıyor. Seçilmiş sivil siyasi iradeye saygı duymak lazım. Neticede bu kararın siyasi sorumluluğu onlara ait. Bakalım Türkiye’de güvenlik sektörünün en başat aktörü olan TSK, bir kaç yıl sonra THY gibi bir küresel bir başarı hikayesi olarak mı karşımıza çıkacak yoksa 2015 yılı itibarı ile devletin en çok zarar eden kurumu olan BOTAŞ gibi bir şeye mi dönüşecek? Yalnız bir sıkıntı; biz BOTAŞ’taki zararı kolayca TL cinsinden ifade edip özelleştirme programındaki devlet kuruluşlarının toplam borç stokuna ilave edebiliyoruz. Tahmin edebileceğiniz gibi yanlış yönetilirse TSK’nın zararını diğer kamu kurumları gibi sadece TL cinsinden ifade edip toplam borç stokuna ilave edivermek biraz zor. 15 Temmuz sonrası sivil-asker ilişkileri kriterleri Artık eski paradigma muhal olduğuna göre yeniye dair söz söylemek lazım. Şimdi sizlere seçilmiş siyasilerin dönüşüm çabalarına bakarak performanslarını değerlendirebileceğiniz altı kriter sıralamak isterim. Bana göre yeni dönemde bu altı kriter DENGELİ ve de SAĞLIKLI ne çok obez ne de çok sıska bir sivil-asker ilişkileri modeli geliştirmek için hayati önemde. 1. Sivil ve demokratik kontrol Bu prensibin aslı demokratik ve sivil kontrol’dür. Ancak 15 Temmuz sonrası önce devrimsel sivilleşme yaşandığı için sivil’i öne aldım. Neden devrimsel sivilleşme? Çünkü seçilmiş sivil çok hızlı ve kapsamlı bir şekilde sert-subjektif kontrolü tesis için gücü askerin elinden aldı, yani Türk sivil-asker ilişkileri sivilleşti. Bana Dünyada sert-subjektif kontrolün en güçlü uygulandığı sivil-asker ilişkileri nerede?’ diye sorarsanız size Çin’ derim. Çin ordusunun sivil denetimi çok yüksektir. Hatırlayın geçen sene tam da bu zamanlar Çin'de eski Merkezi Askeri Komisyon Başkan Yardımcısı General Guo Boşiong ve 70’e yakın üst düzey general yolsuzluğa karıştıkları gerekçesi ile hem ordudan hem de Çin Komünist Partisi’nden ihraç edilmişti. Belki de generallerimizi hem ordu mensubu, hem de AK Parti üyesi yapmak, bir general hata yapınca da her ikisinden birden ihraç etmek onları sadece ordudan ihraç etmekten daha etkili bir kontrol mekanizması olabilir. Ne dersiniz? Ama acaba Çin’in sivil-asker ilişkileri ne kadar demokratik? Yani sivil’i oluşturan diğer aktörler olan muhalefet, medya, akademi ve en önemlisi sivil toplum ordu ile ilgili karar alma süreçlerine ne kadar katılıyor? Denetleme ve dengeleme görevini ne kadar yerine getirebiliyor? Askerin elindeki gücün ne zaman, nasıl ve hangi şartlarda kullanılacağına yönelik seçilmiş sivillerin kararları demokratik süreçlerle ne kadar tartışılıyor? Unutmamak lazım ki sivil-asker ilişkilerinde sivilleşme gücün askerden seçilmiş sivile transferi otomatik bir şekilde demokratikleşmeye gücün toplumu oluşturan tüm aktörlere dağılımı evrilmiyor. Sivil-asker ilişkilerinde bir gecede sivilleşme gerçekleşebilir ama demokratikleşme tırnaklarımızla birbirimizin başının etini yiye yiye inşa edilmeli. İktidarımız, muhalefetimiz, medyamız, akademimiz ve sivil toplumumuz ile inşa edebilecek miyiz, göreceğiz. 2. Etkinlik Ben etkinliği sivil karar alıcılar tarafından üretilen ve sivil toplumun onayı alınan güvenlik politikalarının ordu tarafından ne düzeyde gerçekleştirilebildiği, yani ordunun verilen siyasi direktifi yapma gücü olarak tanımlıyorum. Siyasi iradenin verdiği görevi en yüksek sonucu alacak şekilde yerine getirmek olarak da tanımlayabileceğimiz etkinliği diğer sektörlerde objektif ve bilimsel ölçmek kolay. Örneğin hızlı tren hatlarının ülke çapında büyümesi için bir siyasi irade mevcutsa Demir Yolları Genel Müdürlüğü’nün etkinliğini kilometre cinsinden o yıl hizmete açılan hat mesafesinden ölçüp önceki yıllarla kıyaslayabiliriz. Veya bir üniversitede yapılan harcama ile mezun olan öğrenci sayısı üzerinden bir nicel etkinlik kriteri belirleyebiliriz. Ama acaba barış zamanlarında TSK’nın etkinliğini siyasi iradenin verdiği görevi en yüksek sonuçla yapma gücünü nasıl arttırabilir ve nasıl ölçebiliriz? TSK’ya daha çok gemi, uçak aldıkça onun etkinliğini daha da arttırmış mı oluyoruz? Örneğin TSK’nın bir PKK ile mücadeledeki veya sınır güvenliğindeki etkinliğini hangi kriterler ışığında ve nasıl ölçebiliriz? Kısaca TSK’nın etkinliği kriteri yani verilen görevi yapabilme gücü sivil-asker ilişkilerinde orduya verdiğimiz kadar ondan isteyebileceğimiz gerçeğini bize dayatıyor. Bakalım yeni paradigmada TSK’nın eski paradigmada geliştirdiği yetenek paketlerinde bir düşüş veya yükselme yaşanacak mı? Yakından takip edeceğiz. 3. Verimlilik Verimliliği en az kaynak personel, silah/teçhizat, para, zaman ile azami çıktı almak olarak tanımlayabiliriz. O zaman eski paradigma ile yeni paradigmayı verimlilik kriteri açısından da bir teste tabi tutmak gerekir. 4. Toplumsal meşruiyet Bu prensip ordunun güç kullanımının hizmet ettiği toplumun değerleri ve fikirleriyle ne derece örtüştüğünü temsil eder. Şayet ordu toplumun bir küçük örneklemi olacaksa coğrafi, etnik, dini, mezhepsel, sınıfsal, siyasal açısından da küçük bir örneklemi olmalıdır. Örneğin her yıl ABD’nin prestijli harp okulları olan West Point Kara Harp Okulu, Annapolis Deniz Harp Okulu ve Hava Harp Okuluna öğrenci seçimlerinde ABD’nin eyaletleri temsil eden senatörlerine ikişer öğrenci kontenjanı verilir. Her yıl senatörler kendi eyaletlerindeki seçim bölgelerinden seçtikleri Harbiyeli adaylarını bu okullara gönderir ve coğrafi anlamda toplumsal meşruiyet sağlanır. 5. Hukuki meşruiyet Bu prensip ordunun ulusal ve uluslararası hukuk mevzuatına ve normlarına sabitlenmiş “meşru” bir güç olarak kullanılmasını temsil eder. güvenlik ortamında caydırıcılık Bu prensip ordunun başta modern dünya orduları olmak üzere küresel güvenlik ortamındaki tüm aktörler tarafından itibarlı saygı duyulan ve caydırıcı korkulan bir güç olmasını temsil eder. Şimdi yeni paradigmada TSK’nın tam sivil ve demokratik kontrole tabi, etkin, verimli, toplumsal meşruiyeti ve hukuki meşruiyeti olan ve küresel güvenlik ortamında da itibarlı ve caydırıcı bir ASKERİ GÜÇ olmasını arzu ediyoruz. Bu altı kriterden birine aşırı ağırlık verip diğerlerini ihmal etmek dengeli ve sağlıklı bir sivil-asker ilişkileri modeli geliştirmemizi engeller. Kısaca ne daha çok sivilleşme için TSK’nın etkinliğinden vazgeçilebilir ne de daha çok demokratikleşme için ordunun toplumsal meşruiyeti sorgulanır hale getirilebilir. Daha çok verimlilik için hukuki meşruiyet dışına çıkılmaz, hukuki meşruiyete aşırı yüklenerek de uluslararası ortamda pısırık’ bir ordu olmaz. “Yazılarında hep soru soruyorsun, hiç cevap vermiyorsun” diyenlere son bir soru sorarak bu yazıyı bitirmek isterim Sizce 15 Temmuz sonrası dönemde dengeli ve sağlıklı bir Türkiye sivil-asker ilişkileri için sivil ve demokratik kontrol, etkinlik, verimlilik, toplumsal meşruiyet, hukuki meşruiyet ve küresel güvenlik ortamında caydırıcılık kriterleri ışığında ALTIN ORAN nedir? Bu 6 kriteri hangi oranlarda tencerenin içine atıp sivil-asker ilişkilerini pişirelim? Unutmayın altın oranı tutturmazsak evimizin içini herkese lezzetli gelecek bir yemek kokusu kaplamaz. Derdimiz pişen yemeğin kokusu herkesin, toplumdaki bütün bireylerin iştahını açsın.
"" bulmacalarda sıklıkla karşılaşabileceğiniz bir bulmaca sorusudur. Bulmacalarda karşılaşabileceğiniz "" sorusuna cevap olarak yanıtı verilebilir.
askerliğini bitirip sivil hayata geçmek