1 Baskı, Kasım 2020. Türkçede ilk kez yayımlanan Amerikalı çok satan yazar Chris Bohjalian’ın Kumdan Kale Kızları romanı, bizleri Bedrosyan ailesinin Anadolu’dan Halep’e, oradan da Amerika’ya uzanan sürükleyici hikâyesine davet ediyor. Genç yazar Laura Bedrosyan, New York’un bir banliyösünde ve Miami’de geçen The Invitation. 4 ödül ve 14 adaylık. yemekli toplantı, eski arkadaş, intihar, devamı Eden ve Will’in çocuklarını kaybetmesinin ve ayrılmalarının ardından iki senedir topluca bir araya gelmeyen kalabalık bir arkadaş grubu, Los Angeles’ın bir tepesindeki malikânede buluşurlar. Will uzun süredir gelmediği eski evindeki EnglishHouse bunun bilincinde olarak velilerimizi ve öğrencilerimizi bu konuda aydınlatmayı bir görev bilir. Öğrencilerimizin kendilerini mesleki,akademik ve hayatın tüm alanlarında İngilizceyi en üst düzeyde. öğrenen ve kullanan bireyler olması için dil öğretim sürecini kavramaya ve emeklerini ortaya koymaya davet eder. İnsanı Yarıp Geçen Unutulmaz Öğretmen-Öğrenci Diyalogları. Uzun süren tahsil hayatlarımızı belki de en çok renklendiren şey arkadaşlarımız ve öğretmenlerimizle aramızda geçen diyaloglar. Hatırladığımız anda bile bizi o ana ışınlayan bu anılar arasından Sözlük yazarlarının tecrübelerine bir bakalım. milli 5⃣ Luke’s English: https:// teacherluke.co.uk Daha uzun süreli Podcast dinlemek isterseniz ve İngiliz İngilizcesi seviyorsanız seviyenize uygun eğlenceli metinler bulabilirsiniz. 1 7 Aonq6yr. Birini dışarı davet etmek, nerede ve ne zaman buluşacağınızı kararlaştırmak istediğinizde bu İngilizce ifadeler faydalı dışarı davet etme are you up to anything this evening? bu akşam birşey yapalım mı? have you got any plans for …? … için bir planın var mı? this evening bu akşam tomorrow yarın the weekend haftasonu are you free …? … meşgul musun? this evening bu akşam tomorrow afternoon yarın öğleden sonra tomorrow evening yarın akşam what would you like to do this evening? bu akşam ne yapmak istersin? do you want to go somewhere at the weekend? haftasonunda bir yere gitmek ister misin? would you like to join me for something to eat? bir şeyler yemek için bana katılır mısın? do you fancy going out tonight? bu akşam dışarı çıkmak ister misin? sure tabii I'd love to çok sevinirim sounds good iyi fikir that sounds like fun eğlenceli olur sorry, I can't make it kusura bakma, gelemeyeceğim I'm afraid I already have plans malesef başka planlarım var I'm too tired çok yorgunum I'm staying in tonight bu akşam evde kalacağım I've got too much work to do yapacak çok fazla işim var I need to study ders çalışmam lazım I'm very busy at the moment bu ara çok meşgulüm İngilizce ifade kılavuzu Sayfa 13/61 ➔ Flört etmek ve romantik ilişkiler Zaman ifadeleri ➔ Bir yer ve zaman belirleme what time shall we meet? kaçta buluşalım? let's meet at … … buluşalım eight o'clock sekizde where would you like to meet? nerede buluşmak istersin? I'll see you … at ten o'clock seninle … saat 10'da buluşalım in the pub pubda at the cinema sinemada I'll meet you there seninle orada buluşuruz see you there! orada görüşürüz! let me know if you can make it gelebilirsen haber ver I'll call you later seni sonra ararım what's your address? adresin nedir? Buluşma I'm running a little late biraz geç kalacağım I'll be there in … minutes … dakika içinde orada olacağım five beş ten on fifteen on beş have you been here long? uzun zamandır mı buradasın? have you been waiting long? çok fazla bekledin mi? İngilizce ifade kılavuzu Sayfa 13/61 ➔ Flört etmek ve romantik ilişkiler Zaman ifadeleri ➔ Bu sayfadaki tüm İngilizce ifadeleri sesli olarak işitebilirsiniz — ifadelere tıklayarak dinleyin. Mobil uygulamaAndroid cihazlar için hazırlanan ödül kazanmış İngilizce ifade kılavuzu uygulamamız 6000'in üzerinde kullanışlı sesli ifade içerir. The birthday party - Doğum Günü Partisi İngilizce Diyaloglar bölümümüzün bu sayfasında, Doğum günü partisinde kullanılabilecek, çeşitli diyaloglar ve Türkçe anlamları aşağıda verilmektedir. Bill My birthday will be coming up soon, won’t it Mum? Bill Doğum günüm yaklaşıyor, değil mi anneciğim? Mother Yes, of course..... Anne Evet, tabi....... Bill Only..... Bill Sadece..... Mother You’d like to have a party for your friends? Anne Arkadaşların için bir parti mi vermek istiyorsun? Bill Yes, mum, like last year. Bill Evet, anneciğim, geçen yılki gibi. Mother Well, why not? Anne Şey, neden olmasın? Bill Thanks. Bill Teşekkürler. Mother How many guests are you going to invite? Anne Kaç konuk davet edeceksin? Bill Not many, just my speacial friends. Twelve or fifteen that’s all. Bill Fazla değil, yalnız özel arkadaşlarım. Oniki veya onbeş kişi hepsi o kadar. Mother I’ve got one request. Can you make sure you don’t make as much noise as last year. Remember we got a lot of complaints from the neighbours after last years party. Anne Bir ricam var. Geçen yılki kadar gürültü yapmayacağınızdan emin olabilir misin? Geçen yılki partiden sonra komşulardan pek çok şikâyet aldığımızı hatırla. Bill No, that was Peter’s fault. He kept turning up the volume, remember? Bill Hayır, o Peter’in hatasıydı. Sesi devamlı açtı, hatırladın mı? Mother How can I forget! Anne Nasıl unutabilirim ki! Bill But he won’t be coming this year. He’s going to be in Switzerland. Anyway, it’s going to be a smaller party. Bill Fakat o, bu yıl gelmeyecek. İsviçre’de bulunacak. Her neyse, daha küçük bir parti olacak. Mother If you like we can sit down tomorrow evening and make a list of what food and nibbles and things you’re going to need. Anne Eğer istersen, yarın akşam oturup ihtiyacınız olacak olan yiyecek, kanepe ve eşyaların bir listesini yapabiliriz. Bill We’re going to need you mean - You and dad are going to come as well, aren’t you? Bill Bizim ihtiyacımız olacak olan, demek istedin - sen ve babam da geleceksiniz değil mi? Mother Well............ I suppose so. If we’re invited, that is. Anne Şey, öyle umarım, Eğer davet edildiysek, öyle olsun. Faydalı olabilecek diğer bazı konu başlıklarımız İngilizce Türkçe Çeviri Present Perfect Tense İngilizce Mektup Diğer diyalogları ve tüm konularımızı İngilizce Konu Listesi sayfamızda bulabilirsiniz Kategori Türkçe İngilizce Common Usage 1 Yaygın Kullanım düelloya davet etmek challenge f. 2 Yaygın Kullanım davet etmek invite f. 3 Yaygın Kullanım davet etmek summon f. 4 Yaygın Kullanım dövüşe davet etmek challenge f. General 5 Genel düelloya davet için yere atılan eldiven gantlet i. 6 Genel yemekli davet dinner party i. 7 Genel düelloya davet için yere atılan eldiven gage i. 8 Genel matem çanı ile ilan veya davet etme knelling i. 9 Genel ilave olunan juri üyelerinin davet listesi tales i. 10 Genel düelloya davet için yere atılan eldiven gauntlet i. 11 Genel sosyeteye ilk kez davet edilen kız deb i. 12 Genel davet veren kimse host i. 13 Genel öğle yemeği davet olarak verilen luncheon i. 14 Genel yatıya kalmalı davet pajama party i. 15 Genel yatıya kalmalı davet sleepover i. 16 Genel yatıya kalmalı davet slumber party i. 17 Genel davet edilen invitee i. 18 Genel davet sahibi invitor i. 19 Genel kapısı herkese açık davet open house i. 20 Genel ihaleye davet call for tenders i. 21 Genel ihaleye davet invitation to tender i. 22 Genel teklife davet invitation to tender i. 23 Genel davet mektubu invitation letter i. 24 Genel davet mektubu letter of invitation i. 25 Genel düelloya davet etme challenge to fight i. 26 Genel davet edilen kimse invitee i. 27 Genel nazik davet kind invitation i. 28 Genel davet eden inviter i. 29 Genel davet sahibi inviter i. 30 Genel davet sahibi host i. 31 Genel misafirlere kanape gibi ordövr türü ikramların yapıldığı davet canape reception i. 32 Genel davet eden kimse invitor i. 33 Genel resmi olmayan davet informal invitation i. 34 Genel özel davet special invitation i. 35 Genel düğüne davet etmek amacıyla gönderilen ön davetiye save the date i. 36 Genel ispata davet challenge i. 37 Genel resmi davet call i. 38 Genel toplantıya davet calling together i. 39 Genel düelloya davet etme champion [obsolete] i. 40 Genel yemek sonrası konuşma yapıp insanları kadeh kaldırmaya davet eden kadın toast mistress i. 41 Genel insanları kadeh kaldırmaya davet eden kimse toaster i. 42 Genel insanları kadeh kaldırmaya davet eden kimse wassailer i. 43 Genel kadeh kaldırıp konuşmacıları davet eden kimse symposiarch i. 44 Genel belirli bir dini törene resmi davet vocation i. 45 Genel fakirlere yardım için arkadaşlarını fakir birinin evinde içkiye davet etmek bidale i. 46 Genel müzakereye davet etmek için çalınan çan mote bell i. 47 Genel dövüşe davet glove i. 48 Genel davet etmek bid f. 49 Genel davet etmek evoke f. 50 Genel toplantıya davet etmek convoke f. 51 Genel birini içeriye davet etmek invite someone in f. 52 Genel davet etmek ask f. 53 Genel düşmanı teslim olmaya davet etmek evocate f. 54 Genel davet etmek invoke f. 55 Genel davet etmek call in f. 56 Genel davet vermek host f. 57 Genel davet etmek ask to f. 58 Genel yemeğe davet etmek dine f. 59 Genel davet edilmek be invited f. 60 Genel dansa davet etmek ask somebody to dance f. 61 Genel davet etmek tehlike/hastalık vb'ni court f. 62 Genel davet etmek call f. 63 Genel davet etmek court f. 64 Genel karşılaşmaya davet etmek defy f. 65 Genel davet etmek invite on a date f. 66 Genel davet etmek challenge f. 67 Genel davet etmek convoke f. 68 Genel eve davet etmek ask over f. 69 Genel davet etmek ask out f. 70 Genel emirle davet etmek evocate f. 71 Genel davet etmek bade f. 72 Genel davet etmek summon f. 73 Genel içeri davet etmek ask in f. 74 Genel davet etmek invite f. 75 Genel davet yapmak have a party f. 76 Genel davet çıkarmak send invitation f. 77 Genel davet edilmek be asked to be present f. 78 Genel ihaleye davet etmek call for tender f. 79 Genel istifaya davet etmek call on someone to resign f. 80 Genel istifaya davet etmek urge resignation of f. 81 Genel istifaya davet etmek urge someone to resign f. 82 Genel kapısı herkese açık davet vermek keep open house f. 83 Genel davet etmek have round f. 84 Genel eve davet etmek invite to one's home f. 85 Genel tanıklığa davet etmek call the witness to testify f. 86 Genel emirle davet etmek summon f. 87 Genel birini davet etmek invite someone f. 88 Genel ödemeye davet etmek call for payment f. 89 Genel saygı duruşuna davet etmek call for a moment of silence f. 90 Genel yeniden davet etmek ask someone back f. 91 Genel birisini daha aşağıda bir bölgede olan evine davet etmek/çağırmak ask someone down f. 92 Genel birini sahneye davet etmek invite to the stage f. 93 Genel birini sahneye davet etmek invite someone to the stage f. 94 Genel birini eve/yemeğe vb. davet etmek invite someone over for something f. 95 Genel akşam yemeğine davet etmek invite to dinner f. 96 Genel akşam yemeğine davet etmek invite to have dinner f. 97 Genel birini partiye davet etmek invite someone to the party f. 98 Genel yemeğe davet etmek ask someone to dinner f. 99 Genel içeriye davet etmek ask someone in f. 100 Genel bir baloya davet edilmek be invited to a ball f. 101 Genel davet etmek call on f. 102 Genel davet kartı almak receive an invitation card f. 103 Genel partiye davet edilmeden gitmek crash a party f. 104 Genel soruyu davet etmek beg the question f. 105 Genel mahkemeye/davaya davet etmek call f. 106 Genel göreve davet etmek admonish f. 107 Genel davet etmek advoke f. 108 Genel başıyla davet etmek nod f. 109 Genel yeniden davet etmek reinvite f. 110 Genel davet etmek kae f. 111 Genel birini kendi isteğiyle davet etmek woo f. 112 Genel davet etmek woo f. 113 Genel davet etmek hold f. 114 Genel kadeh kaldırmaya davet etmek give f. 115 Genel tanıklığa davet etmek obtest f. 116 Genel davet etmek desire [obsolete] f. 117 Genel vicdana davet etmek conscientize f. 118 Genel vicdana davet etmek conscientise f. 119 Genel davet edilmemiş uninvited s. 120 Genel davet edici invitatory s. 121 Genel davet edilmiş invited s. 122 Genel davet edilmeyen unsolicited s. 123 Genel davet edilmemiş unsummoned s. 124 Genel emirle davet edilmemiş unsummoned s. Phrasals 125 Öbek Fiiller kavga/düelloya davet etmek call out [slang] f. 126 Öbek Fiiller bir araya gelmek için davet etmek call in f. 127 Öbek Fiiller davet etmek knock up f. 128 Öbek Fiiller eve davet etmek call around f. 129 Öbek Fiiller evine davet etmek have someone around for something f. 130 Öbek Fiiller davet etmek trump up f. 131 Öbek Fiiller telefonla evine davet etmek call around f. 132 Öbek Fiiller birini kavgaya, yarışmaya vs. davet etmek challenge someone to something f. 133 Öbek Fiiller birini kavgaya, yarışmaya vs. davet etmek challenge someone to something f. 134 Öbek Fiiller birisini içeriye davet etmek ask someone in some place f. 135 Öbek Fiiller bir yere davet etmek ask out f. 136 Öbek Fiiller birisini içeriye davet etmek ask someone in f. 137 Öbek Fiiller birisini içeriye davet etmek ask someone into some place f. 138 Öbek Fiiller birisini kuzeydeki/yukarı bölgedeki evine davet etmek ask someone up f. 139 Öbek Fiiller birini içeri davet etmek invite someone in f. 140 Öbek Fiiller birini içeri davet etmek invite someone into some place f. 141 Öbek Fiiller birisini dışarıya yemeğe vb. davet etmek ask out f. 142 Öbek Fiiller birisini içeriye davet etmek ask in f. 143 Öbek Fiiller bir yere davet etmek invite out f. 144 Öbek Fiiller Birini dışarıya bir şey yemek vb. için davet etmek ask someone out to something f. 145 Öbek Fiiller dışarıya davet etmek invite out f. 146 Öbek Fiiller davet etmek call forward f. 147 Öbek Fiiller el sallayarak birini içeri davet etmek wave someone in f. 148 Öbek Fiiller içeri davet etmek invite in f. 149 Öbek Fiiller kendi kendini davet etmek intrude oneself into f. 150 Öbek Fiiller komşuyu/yakında oturan birisini eve davet etmek ask over f. 151 Öbek Fiiller komşuyu/yakında oturan birisini eve davet etmek ask someone over f. 152 Öbek Fiiller davet/parti için giyinmek dress for something f. 153 Öbek Fiiller yukarıya davet etmek ask up f. 154 Öbek Fiiller birini bir etkinlik yemek, parti, ziyaret için evine davet etmek/çağırmak have someone over for something f. 155 Öbek Fiiller birini bir şey için evine davet etmek/çağırmak have someone over for something f. 156 Öbek Fiiller birini evinde bir şeye davet etmek/çağırmak have someone over for something f. 157 Öbek Fiiller birini evine davet etmek have someone over f. 158 Öbek Fiiller bir şeye davet edilmeden/kendi kendine dahil olmak invite someone or oneself to something f. 159 Öbek Fiiller bir şeye kendi kendini davet ettirmek invite someone or oneself to something f. 160 Öbek Fiiller bir şeye davet edilmeden katılmak invite someone or oneself to something f. 161 Öbek Fiiller birini içeriye davet etmek ask one in f. 162 Öbek Fiiller birini bir yere davet etmek ask one in f. 163 Öbek Fiiller birini içeriye davet etmek ask one into f. 164 Öbek Fiiller birini bir yere davet etmek ask one into f. 165 Öbek Fiiller birini bir etkinliğe davet etmek ask one out f. 166 Öbek Fiiller birini bir etkinlik için dışarı davet etmek ask one out f. 167 Öbek Fiiller birini uzak bir yere davet etmek ask one out f. 168 Öbek Fiiller birini yaşadığı yere/evine davet etmek ask one over f. 169 Öbek Fiiller tekrar davet etmek ask back f. 170 Öbek Fiiller yeniden davet etmek ask back f. 171 Öbek Fiiller bir daha davet etmek ask back f. 172 Öbek Fiiller birini iadeiziyarete çağırmak/davet etmek ask someone back f. 173 Öbek Fiiller daha önce kendisini ağırlayan birini evine davet etmek ask someone back f. 174 Öbek Fiiller daha aşağıda/güneyde olan evine çağırmak/davet etmek ask down f. 175 Öbek Fiiller birini bir şeye davet etmek ask someone for something f. 176 Öbek Fiiller birini bir şeye davet etmek ask someone to something f. 177 Öbek Fiiller bulunduğu yere göre kuzeyde kalan bir yere/evine davet etmek ask up f. 178 Öbek Fiiller yukarı bölgedeki evine davet etmek ask up f. 179 Öbek Fiiller evine davet etmek have in f. 180 Öbek Fiiller birini bir konuda düelloya davet etmek/çağırmak call one on something f. 181 Öbek Fiiller birini bir konuda karşılaşmaya davet etmek/çağırmak call one on something f. 182 Öbek Fiiller birini bir şeye/bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek call one on something f. 183 Öbek Fiiller birini bir şey yapmaya davet etmek call upon someone to do something f. 184 Öbek Fiiller birini bir şey yapmaya davet etmek call on someone to do something f. 185 Öbek Fiiller birini bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek call on someone f. 186 Öbek Fiiller birini/bir şeyi göreve çağırmak/davet etmek call someone or something out f. 187 Öbek Fiiller birini düelloya davet etmek call someone out f. 188 Öbek Fiiller birini kapışmaya çağırmak/davet etmek call someone out f. 189 Öbek Fiiller birini bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek call upon someone f. 190 Öbek Fiiller kavgaya, yarışmaya davet etmek challenge to f. 191 Öbek Fiiller eğlenceli hikayeleri sayesinde bir yemeğe/buluşmaya davet edilmek dine out on something f. 192 Öbek Fiiller birini bir şey için evine/yaşadığı yere davet etmek invite one over for something f. 193 Öbek Fiiller birinin evindeki/yaşadığı yerdeki bir şeye davet edilmeden katılmak invite oneself over for something f. 194 Öbek Fiiller içeri davet etmek invite into some place f. 195 Öbek Fiiller evine/yaşadığı yere davet etmek invite over f. 196 Öbek Fiiller -e davet etmek invite to f. 197 Öbek Fiiller bir şeyi davet eden durumda ripe for something f. 198 Öbek Fiiller birini bir yere davet etmek summon one to f. 199 Öbek Fiiller -e davet etmek summon to f. 200 Öbek Fiiller bir şey yapmaya davet etmek welcome to do something f. Colloquial 201 Konuşma Dili beklenmedik davet fiddler's bidding i. 202 Konuşma Dili son anda yapılan davet fiddler's bidding i. 203 Konuşma Dili bir yemeğe davet edilmek dine out on f. 204 Konuşma Dili kavgaya davet etmek fling down a challenge f. 205 Konuşma Dili kapısı herkese açık davet vermek have open house f. 206 Konuşma Dili birini bir şey, yemek, parti için bulunduğu yerin daha yukarısında veya kuzeyinde bir yere davet etmek have someone up for something f. 207 Konuşma Dili birini evine davet etmek have someone in f. 208 Konuşma Dili birini iade-i ziyarete davet etmek have someone back f. 209 Konuşma Dili önceden misafir olduğu birini kendi yerine davet etmek have someone back f. 210 Konuşma Dili birini evine çağırmak/davet etmek ask one around f. 211 Konuşma Dili rakibi dövüşe davet etmek get it on f. 212 Konuşma Dili beni davet ettiğiniz/ettiğin için teşekkür ederim thank you for having me expr. 213 Konuşma Dili resmi bir yere birlikte gidilebilecek/davet edilebilecek kadar iyi görünümlü biri pfd potential formal date kısalt. Idioms 214 Deyim meydan okumaya davet etme a call to arms i. 215 Deyim umulmadık şekilde ya da son dakikada gelen davet fiddler's bidding i. 216 Deyim son dakikada gelen davet fiddler's bidding i. 217 Deyim beklenmedik şekilde ya da son dakikada gelen davet fiddler's bidding i. 218 Deyim sürpriz davet fiddler's bidding i. 219 Deyim davet yemeği rubber chicken dinner i. 220 Deyim davet çıkarma welcoming mat i. 221 Deyim birine ne zaman isterse gelip gitmesi için davet an open invitation to somebody i. 222 Deyim evine çağırmak/davet etmek ask someone round f. 223 Deyim davet etmek have someone up for something f. 224 Deyim afeti davet etmek court disaster f. 225 Deyim davet vermek throw a party f. 226 Deyim felaketi davet etmek court disaster f. 227 Deyim nezaketen/nezaket icabı davet etmek invite someone out of courtesy f. 228 Deyim kadeh kaldırmaya davet etmek propose a toast f. 229 Deyim sükunete davet etmek call to order f. 230 Deyim savaşmaya ya da düelloya davet etmek throw down the gauntlet f. 231 Deyim sessizliğe davet etmek call to order f. 232 Deyim özellikle bir davet için çok şık giyinmek be dressed up to the nines f. 233 Deyim birini bulunduğu yerin daha güneyindeki bir yere davet etmek have someone down f. 234 Deyim birini açık oynamaya davet etmek call someone's bluff f. 235 Deyim birini bir şey için eve çağırmak/davet etmek have one in for something f. Speaking 236 Konuşma beni davet ettiğin için çok teşekkür ederim thank you so much for inviting me expr. 237 Konuşma beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim thank you so much for inviting me expr. 238 Konuşma beni davet ettiğin için teşekkür ederim thank you for inviting me expr. 239 Konuşma davet edildin mi? are you invited expr. 240 Konuşma onları ben davet etmedim I didn't invite them expr. 241 Konuşma neden beni davet ettin? why did you invite me? expr. 242 Konuşma beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim thank you for inviting me expr. Trade/Economic 243 Ticaret/Ekonomi açık artırmaya davet etme invite bids for i. 244 Ticaret/Ekonomi davet listesi bidders list i. 245 Ticaret/Ekonomi ihale davet mektubu invitation to tender i. 246 Ticaret/Ekonomi ihale davet mektubu tender invitation letter i. 247 Ticaret/Ekonomi ihale davet mektubu letter of invitation to tender i. 248 Ticaret/Ekonomi ihaleye davet invitation for bid ding i. 249 Ticaret/Ekonomi müşterek davet bütçesi joint call budget i. 250 Ticaret/Ekonomi paylarını tamamen ödememiş hisse senedi sahiplerini ödemeye davet call i. 251 Ticaret/Ekonomi sözleşmeye davet yazısı/mektubu letter of award i. 252 Ticaret/Ekonomi toplantıya davet ilanı notice of meeting i. 253 Ticaret/Ekonomi izaha davet invitation to explain i. Law 254 Hukuk toplantıya davet convocation i. 255 Hukuk alacaklının ilan ile davet edilmesi citation of creditor i. 256 Hukuk davet müzekkeresi breve i. 257 Hukuk davet etme citation i. 258 Hukuk infaza davet invitation of execution i. 259 Hukuk icaba davet invitation to deal i. 260 Hukuk icaba davet invitatio ad offerendum i. 261 Hukuk ilan yoluyla mahkemeye davet summons by publication i. 262 Hukuk icaba davet invitation to treat i. 263 Hukuk karşılığını ödemediği hissesini ödemeye davet call i. 264 Hukuk müdafii davet invitation of defense counsel i. 265 Hukuk resmi emirle davet summons i. 266 Hukuk tescile davet invitation to register i. 267 Hukuk düelloya davet etmek wage battle f. 268 Hukuk davet etmek invite f. 269 Hukuk ikrara davet ihbarına cevap vermemek failure to respond to a notice to admit f. 270 Hukuk mahkemeye davet etmek cite f. 271 Hukuk mahkemeye davet etmek summonsuite f. 272 Hukuk tanıklık için davet etmek call witness f. 273 Hukuk tanıklığa davet etmek call to witness f. 274 Hukuk tanıklığa davet etmek obtest f. Politics 275 Siyasal davet yazısı letter of invitation i. 276 Siyasal davet edilen ülke invited country i. 277 Siyasal davet yazısı invitation letter i. 278 Siyasal resmi davet official invitation i. 279 Siyasal davet etmek extend an invitation f. 280 Siyasal toplantıya davet etmek convocate a meeting f. Technical 281 Teknik davet mektubu letter of invitation i. 282 Teknik ihaleye davet call for tenders i. 283 Teknik ihaleye davet invitation to tender i. Computer 284 Bilgisayar diğerlerini davet et invite others expr. 285 Bilgisayar davet et invite expr. 286 Bilgisayar yalnızca davet et invite only expr. Gastronomy 287 Mutfak haşlanmış deniz ürünü yemeğinin servis edildiği davet boil i. History 288 Tarih düelloya davet etmek throw down the gauntlet f. Religious 289 Dini dine davet eden ve kuran ile sünnetleri öğreten islami hareket evangelicalism i. 290 Dini tanrının davet etmediği uncalled s. Military 291 Askeri davul ya da trampet çalarak düşmanı barış görüşmesine davet etme chamade i. Football 292 Futbol sağlık görevlilerini oyun alanına davet etmek allow the first aiders to enter the field of play f. Music 293 Müzik kızların erkekleri davet ettiği dans veya parti turnabout i. Abbreviation 294 Kısaltma ulusal davet turnuvası nit national invitational tournament i. Archaic 295 Eski Kullanım bir yere davet etmek lathe f. 296 Eski Kullanım düğüne davet etmek lathe f. 297 Eski Kullanım cenazeye davet etmek lathe f. Slang 298 Argo düelloya davet etmek demand satisfaction f. 299 Argo sahneye davet etmek give it up for someone f. Reddetme Diyalogları tacettin şey.. meraba.. normalde hiç de bööle şey yapmam ama... acaba tanışabilir miyiz sizinle?sevda neden?tacettin ya.. ben sizi .ok beğendim, arkadaş olmak isterim sizinle..sevda beğendiğiniz insanlarla arkadaş mı olmak istiyorsunuz yani?tacettin yani.. şey.. anlarsınız işte bilemiyorum ne diyeceğimi bu gibi durumlardasevda evet bilemiyorsunuz..tacettin yani .. şey...sevda lütfen...tacettin peki***cüneyt selin benle çıkarmısın?selin çıkarmısın lafından nefret ederim ben, çıkmak falan.. rezil...cüneyt yani bir zamanı paylaşsak diyorum sizinle olmaz mı?selin olmaz ben seni arkadaş olarak görüyorumcüneyt e biz arkadaş değiliz ki amaselin o zaman uzun bir ilişkiden yeni çıktım yenisine hazır değilimcüneyt peki... Dünya üzerinde hemen hemen her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ana dilimizden sonra en yaygın bilinen ve kullanılan dil hiç şüphesiz İngilizce. Siz de bu dili anlıyor ama konuşamıyor musunuz? Yalnız değilsiniz, çoğumuzun dil düzeyi tam da bu seviyede. Ancak merak etmeyin, temel İngilizce konuşma diyalogları ile pratik yaparak konuşma becerinizi geliştirmeye başlayabilirsiniz. Evet, birkaç diyalog kurmayı öğrenmekle sular seller gibi konuşamayacaksınız. Ancak yine de şirkete gelen yabancı ziyaretçilerle ya da seyahate çıktığınızda resepsiyonist ile anlaşabilir, restoranda dilediğiniz yemeği sipariş verebilir ve günü kurtarabilirsiniz! 1. İngilizce Günlük Konuşma Diyalogları! İşe temel ihtiyaçlarımızı karşılamakla başlamalıyız. İnsanlar sosyal varlıklardır ve bu nedenle tanışma, selamlaşma gibi İngilizce günlük konuşma diyalogları kurabilmek bizim için önemlidir. Kolay telaffuz edilen ve akılda kalan cümle kalıpları ile insanlarla güçlü bağlar kurabilir, sıkı dostlukların ya da kuvvetli iş ortaklıklarının temelini atabilirsiniz. Hi, my name is Ezgi. What is your name? Merhaba, benim adım Ezgi. Senin adın ne? Hello, I’m Alvino. Nice to meet you. Merhaba, ben Alvino. Tanıştığıma memnun oldum. Me too. I’m from İstanbul. Where are you from? Ben de. Ben İstanbulluyum. Sen nerelisin? I’m from Madrid, but I live in Germany. Madridliyim fakat Almanya’da yaşıyorum. Why are you here? Do you study or work? Neden buradasın? Okuyor ya da çalışıyor musun? I work in a company as an engineer. Bir şirkette mühendis olarak çalışıyorum. That’s really good. Please call me if you need any help. Çok güzel. Yardıma ihtiyacınız olursa lütfen beni arayın. Oh really? That would be good. Gerçekten mi? Çok iyi olur. This is my phone number. Bu benim telefon numaram. Thank you so much. Çok teşekkür ederim. See you later. Sonra görüşürüz. Goodbye. Güle güle. 2. Hastanede İhtiyaç Duyabileceğiniz Cümleler Kaza geliyorum demez, gelir! Bu gerçekten yola çıkarsak yabancı bir ülkedeyken küçük bir kaza geçirmemiz, hastalanmamız ya da ülkemize gelmiş yabancı uyruklu birinin tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyması olası bir durumdur. Böyle durumlarda karşınızdaki ile iletişim halinde olabilmek için İngilizce konuşma diyalogları kurabilmek hayat kurtarabilir. You are not looking good. What is the trouble with you? İyi görünmüyorsun. Sorunun ne? I have a bad backache. Kötü bir bel ağrım var. You should go to a hospital. Can you walk up to the car? Bir hastaneye gitmelisin. Arabaya kadar yürüyebilir misin? No, it hurts a lot! Hayır, çok canım acıyor! I will call an ambulance. Bir ambulans çağıracağım. Ok, thank you. Tamam, teşekkür ederim. Do you have health insurance? Sağlık sigortan var mı? Yes, I have. So we can go to any hospital. Evet, var. Bu yüzden herhangi bir hastaneye gidebiliriz. 3. Yolculuk Esnasında Kaybolmamak İçin Basit İngilizce Diyaloglar Dünyayı gezerek yeni ülkeler görmek büyük-küçük, genç-yaşlı herkes gibi sizin de mi hayaliniz? Ancak oralara gittiğinizde nasıl gezeceğiniz, turistik yerlere nasıl ulaşacağınız veya otelin yolunu bulup bulamayacağınız konusunda duyduğunuz haklı endişeler sizi o adımı atmaya zorluyor mu? Cesaretinizi kırmayın, basit İngilizce diyaloglar öğrenerek bir turist haritasıyla başardıklarınıza siz bile şaşıracaksınız! Sorry, could you help me go to the airport, please? Pardon, havaalanına gitmeme yardım eder misiniz? Yes, sure. How can I help you? Elbette. Size nasıl yardımcı olabilirim? I have to be at the airport at Should I go by train or taxi? 1230’da havaalanında olmalıyım. Tren mi yoksa taksi ile mi gitmeliyim? The airport is very close. You can go by bus. Havaalanı buraya çok yakın. Otobüsle gidebilirsiniz. Could you tell me how to get to the bus station, please? Bana otobüs durağına nasıl gideceğimi söyler misiniz lütfen? You should walk straight for 200 m and then turn left on the first street. The bus station is across the hospital. 200 metre düz yürümeli ve sonra ilk sola dönmelisiniz. Otobüs durağı hastanenin karşısında. Thank you so much. Çok teşekkür ederim You’re welcome. Rica ederim. 4. Otel Rezervasyonu Yaptırabilmek Şart Eğlenceli bir seyahat için önünüzde hiçbir engel yok. Birileriyle tanıştınız, yol tarifi aldınız ve oteli buldunuz. Sırada ise otel rezervasyonunu yaptırmak var. Kurmanız gereken diyalog İngilizce ise ve siz konuya çok da hakim değilseniz, günün sonunda en yakın arkadaşınızla aynı yatağı paylaşmak zorunda kalabilirsiniz! Hello! How can I help you? Merhaba! Size nasıl yardımcı olabilirim? Hello, I would like to book a room, please. Merhaba, bir oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum. How long will you be staying? Ne kadar kalacaksınız? Five nights. Beş gece. What kind of room would you like, sir? Ne tür bir oda istersiniz efendim? A room with two single beds, please. I would appreciate it if you could give me a room with a view over the sea. 2 tek yataklı bir oda lütfen. Deniz manzaralı bir oda verebilirseniz memnun olurum. Would you like breakfast? Kahvaltı ister miydiniz? Yes, please. Evet lütfen. How much is it per night? Geceliği ne kadar? 100 dollars. 100 dolar. Who are you booking for? Kim için rezervasyon yapıyorsunuz? Ahmet YILMAZ and Erdem GÜNER. Ahmet YILMAZ ve Erdem GÜNER. The reservation is done. Have a good holiday. Rezervasyon yapıldı. İyi tatiller. Thank you so much. Çok teşekkür ederim. Yabancı bir lisanı biliyorum diyebilmek için o dili yazılı kaynaklardan okuyabilmek ve okuduğunu anlamak yeterli değildir. Sosyal varlık olan biz insanların gerektiğinde tanışmak, selamlaşmak, adres sormak gibi birçok durum için karşılıklı konuşması gerekecektir. Temel bilgileri içeren İngilizce konuşma diyalogları ile sosyalleşebilir, hatta hiç bilmediğiniz bir ülkede kimseye ihtiyaç duymadan tatilinizi yapabilirsiniz. Peki bu kadarı tüm ihtiyaçlarınızı gidermek için yeterli mi? Yabancı bir ülkeye tatile gittiğinizde daha çok keyif almak veya iş için yabancı birileri ile tanıştığınızda onları etkileyebilmek için bu okuduğunuz diyalogdaki cümlelerden çok daha fazlasına ihtiyaç duyacaksınız. Siz de İngilizceyi hiç zorlanmadan akıcı bir şekilde konuşmak istiyorsanız doğru adres Cambly! Siz de ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online konuşma pratiği yaparak yabancı dili en doğal ve akıcı haliyle öğrenebilirsiniz. Cambly üzerinden “blog100” kodu ile 10 dakikalık ücretsiz konuşma dersi alın ve bu kadar kısa sürede bile ne kadar çok şey öğrenebileceğinizi kendiniz görün!

ingilizce davet reddetme diyalogları uzun