17yıl hasretini çektikleri bebek, anne karnında kurşuna hedef oldu Sarıyer'de, 17 yıldır çocuk sahibi olmayı bekleyen 8 aylık hamile Nilgün Oğuz, bakıcılığını yaptığı kadının kardeşi tarafından silahla karnından vuruldu. Anne Nilgün Oğuz ile Ensık rastlanan deformite kepçe kulak deformitesidir. Bu deformite, kulakların normal anatomik duruşundan öne doğru açılanması şeklinde görülür. Çocuğun yatış pozisyonu ve anne karnındaki duruşu ile hiçbir ilişkisi yoktur. Kepçe kulak deformitesinin ameliyat ile düzeltilmesi için en uygun yaş 6 dır. Bebeğinkalça eklemindeki yapısal bozukluklar kalça ekleminin kolay çıkmasına neden olur. Bebeğin an­ne karnında anormal duruşu (yan ya da ters duruş) kalça eklemini zor­lar. anne karnında ters duru­şu, doğum eyleminin uzaması gibi nedenlerden kaynaklanan zor do­ğumlarda bebek doğurtulurken yapılan manevralar bebeğin ÇocuklardaStres Yönetimi. Kent Sağlık Grubu Uzman Klinik Psikolog Birgül Gökçe Doering, anne ve babalara çocuklarıyla iletişimde ve karşılaşacakları sorunların çözümünde izlemeleri gereken yollara dair önerilerde bulundu. Yayım Tarihi : 30 Ocak 2018 • Kategori : Sağlık Haberleri. Annekarnında bebeğin amniyon sıvısında hareketleri, dışarıdan gelen seslere olan tepkisi, bebeğin anne karnına karşı olan hareketleri esnasında duyu bütünlemesi başlar. Erken dönemde dokunma hassasiyeti olan çocuklar, ayağını yada elini farklı zeminlere dokunduramayan çocuklar, fazla hareket isteyen ve hiperaktif mXU5. 1 Anne karnın da bebeğin yan durması Hamilelik dönemi anne adayları için heyecanlı olduğu kadar stresli bir dönemdir. Gebelik süresince anne adayı , bir çok problemle karşılaşabilir. Bu problemlerden biri de , anne karnın da bebeğin yan durması.. Anne karnında yan duran bebek için anne adayı telaşlanır. Bir çoğu hekime görünse de , birçoğu da kocakarı yöntemleri ile bebeği düzeltemeye çalışır. Kocakarı dediğimiz yöntem ,işlemi uygulayacak kişi anne adayının karnını sabunlar ve el hareketleri ile bebeği düzeltmeye çalışır. Bu durum son derece sakıncalıdır. Kesinlikle böyle bir şeye kalkışmamanız konusunda uyarımızı yapalım. Anne karnın da bebeğin yan durması sık karşılaşılan bir durum. Riskleri Prematürite, uterin anomaliler ,grand multiparite , polihidramnios tur.. Anne karnında bebeğin yan durması ile ilgili herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. İlerleyen zamanlarda bebek normal pozisyona dönebilir. Doğuma yakın bebek düz pozisyon almışsa normal doğum gerçekleştirilir. Anne karnında bebeğin yan durması ile ilgili detayları uzmanlarından derleyerek sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Öncesi ; Hamileyim bebeğim karnımda yan duruyor neden ? Adlı konumuzu da incelemenizi öneriyoruz.. Bebeklerin anne karnındaki normal duruşu, baş aşağıdır. Bu duruşa normal duruş yani vertex prezentesyon denilmektedir. Bazı durumlarda bebekler anne karnında yan durabilir. Bu duruşa transvers situs denilmektedir. Bebeğin kafası ve ayakları rahmin sol ya da sağ tarafına uzanmış pozisyondadır. Yan duruş iki biçimde olabilir. Bebeğin sırtının aşağıda ya da yukarda olması bu duruşu belirler. Anne rahminde yan pozisyonda olan bebeğin rahim kanalına kolu önde olarak girebilir. Ya da kimi zaman omzu önde şekilde girebilir. Anne karnındaki bebeğin yan durması ise 300 doğumda bir görülmektedir. Bebekler doğum pozisyonunu ne zaman alırlar? Gebeliğin 37. Haftasına bebek her pozisyonda anne karnında durabilir. Ancak 37. Gebelik haftasından sonra bebekler doğum pozisyonu alırlar. Bir bebeğin anne karnında ters durması ise yapılan el muayeneleri ile tespit edilebilir. Gerek duyulur ise ultrason yapılabilir. Yan duruşun düzeltilmesi için herhangi bir müdahale yapılmaz. Bu sebeple de doğumun beklenmesi gerekir. Şayet doktor uygun görürse, normal doğum yapılabilir. Bebek yan duruyorsa normal doğum yapılabilir mi? Ancak doğuma kadar bebeğin duruşu düzelmez ise çoğunlukla normal doğum yapılmayabilir. Bu durumda anne adayı sezaryene alınabilir. Bebeğin annenin karnında ters durması ise makat geliş olarak adlandırılır. Bebeğin yan durması ise yani kafasının ve poposunun rahmin sağ ve sol tarafına gelecek şekilde durması ise yan duruştur. Yan duruş için risk faktörleri nelerdir? Prematürite bebek Annenin çok fazla doğum yapması Bebeğin suyunun fazla olması Plasentanın alçak olması Rahimdeki anomalliler hamiş tatlı anne Forum Okuru 2 Benim bebeğimde son aylarda yan durmaya başladı sonra komşumuz bebeği karnımda düzeltti normal doğum yaptım 3 Merhaba , Son derece sakıncalı bir işleme tabi tutulmuşsunuz. Yazımızı lütfen dikkatli dan yola çıkarak , böyle bir uygulamaya kalkışanları tekrar karnınız da yan duruyorsa , kocakarı yöntemleri ile bebeği düzeltmeye çalışmayın. sudem beraat Forum Okuru 4 ters dönen bebek düzelirmi 5 Anne karnın da yaşanan sorunlardan biridir bebeğin ters duruşu .Bebeklerin ters durmalarına etken olan durumlar, hamilelik yaşı, rahimde oluşan şekil bozuklukları, bebekten kaynaklanan anormal durumlar ve en fazla neden olarak da çoğul olan hamilelik duruş, anne ve bebek için tehlike durumda yapmanız gereken tek şey hekim kontrollerinizi aksatmamak. Ayrıntılı bilgi için linkimizi ziyaret ediniz..Anne karnında ters duran bebek düzeltilirmi? sudem beraat Forum Okuru 7 Rica ederim sağlıklı gebelik geçirmeniz dileği ile.. Selin ç. Forum Okuru 8 Merhabalar. Ben 39haftalik gebeyim ve bebegim yan duruyor kanala girmiyor bi turlu kanala yakin ama kafayi arkaya dogru tutuyor ve kordon iki tur atmis boyun kisminda hersey normal gozukuyordu fakat doktor sezeryan diyor sizce ne yapmaliyim. 9 Merhaba, bebeğiniz normal doğum için uygun pozisyonda değil. Böyle bir durumda normal doğum yapıp ne kendinizi nede bebeğinizi riske atmayın. Hekiminizin belirttiği gibi sezeryanla doğumunuzu gerçekleştirin. Merve1212 Forum Okuru 10 35. Haftadayım bebeğim yan duruyor. Acaba doğuma kadar düzelme olmadığı nedir Hamile bir kadın, bebeğiyle ilgili pek çok şeyi merak eder. Bebeğinin sağlığı, büyüklüğü, boyu, kilosu ve duruş şekli gibi pek çok durumu... Onu en çok heyecanlandıran konulardan biri ise bebeğinin kendisini duyup duymadığı ve diğer duyu organlarıyla ilgili gelişimlerini ne zaman ve nasıl tamamladığıdır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. H. Zafer Çapar bize bebeklerin duyu organlarının anne karnındaki gelişimini anlattı. 5 duyu İnsanlarda beş ana duyu vardır. Bunlar dokunma, tat alma, koku alma, işitme ve görmedir. Bu beş duyu, bireyin dış dünyayla olan ilişkilerini düzenler. Duyuların anne karnındaki gelişimini tam anlamıyla bilebilmek, doğal olarak olanaksızdır. Ancak gözleme ve hücresel incelemeye dayalı çalışmalarla bunların gelişimi hakkında fikir edinebiliriz. İlk gelişen duyu Dokunma Anne karnında gelişen ilk duyunun dokunma duyusu olduğu düşünülür. Dokunma duyusu, insanın dış dünyayla iletişiminin temel unsurudur. Bebekte dokunma hissinin 8. hamilelik haftası gibi çok erken bir dönemde başladığı belirtilir. Nasıl gelişiyor? İlk dokunma hissi genellikle ağız çevresinde ve yanaklarda ortaya çıkar. Bu haftada bebeğin yanağını oluşturacak olan kısmına tek bir saç teli dokunduğunda bile bunu hissedebileceği kabul edilir. 10. haftada genital bölgede, 11. haftada avuç içlerinde ve 12. haftada ise ayak tabanlarında dokunma hissi ortaya çıkar. Aslında bu bölgeler erişkinlerde de dokunmaya en duyarlı noktalardır. 17. haftaya gelindiğinde karnın ve kalçaların tamamı dokunmaya karşı hassaslaşır. Tat alma duyusu Tat almadan sorumlu olan algılayıcılar, hamileliğin 13-15. haftasında mevcuttur ve bunların yapısı erişkinlerinkiyle hemen hemen aynıdır. Bu nedenle bebeğin bu haftadan itibaren değişik tatları ayırt edebildiği düşünülür. Nasıl gelişiyor? Amniyon sıvısı sürekli yapım ve emilim halinde olan dinamik bir sıvıdır ve bebek sürekli olarak bu sıvıyı yutar. Amniyon sıvısı içinde değişik tatlara sahip olan purivik asit, laktik asit, sitrik asit, creatinin, üre, proteinler ve tuzlar vardır. Son dönemlere ulaşıldığında bebeğin 24 saat içinde yuttuğu amniyon sıvısı miktarı neredeyse 1 litreye yakındır. Amniyon sıvısının içeriği tıpkı anne sütünde olduğu gibi, annenin yediği besin maddelerinin tat ve aromalarını taşır. Yapılan gözleme dayalı incelemelerde anne adayı tatlı besinler tükettikten sonra bebeğin yutma hareketlerinde artış, acı ve ekşi besinler tükettiğinde ise bu hareketlerde bir miktar azalma olduğu görülmüştür. Bu durum, bebeğin anne karnındayken değişik tatları ayırt edebildiği tezini kuvvetlendirir. Koku alma duyusu Bebeğin burnu hamileliğin 11-15. haftaları arasında oluşumunu tamamlar. Bu sırada amniyon sıvısı; bebeğin tüm ağız, burun, geniz ve akciğer yapısı içinde dolaşır ve bebeğe değişik tat ve kokuya sahip maddeleri taşır. Bu maddeler direkt olarak tat ve koku almadan sorumlu algılayıcı hücrelerle temas haline geçerek onları uyarır. Bu nedenle de bebekler anne karnındayken değişik kokuları tanıyıp ayırt edebilirler. Nasıl gelişiyor? Son dönemlere kadar anne karnındaki bebeğin koku alma duyusunun işlevsel olabileceği düşünülmüyordu. Çünkü kokunun, hava ile taşınan ve nefes alıp vermeyle ayırt edilebilen bir duyu olduğu kabul ediliyordu. Ancak son yapılan araştırmalarda bunun doğru olmayabileceği, bebeğin burnundaki koku almadan sorumlu algılayıcı sistemlerin zannedildiğinden daha karmaşık olduğu fark edildi. Anne karnında kokuların öğrenilmesine yönelik yapılan yeni araştırmalarda şaşırtıcı sonuçlar elde edildi. Bunlardan birisi de kahve. Anne adayı kafeinsiz ya da normal kahve içtiğinde, bebeklerin kalp atım hızı ve soluk alıp verme şekillerinde değişimler gözlenmiştir. Bunun kahvenin kokusuna bağlı olup olmadığı kesin değildir; ancak kahvenin keskin kokusunun da rolü olduğu ileri sürülüyor. Yeni doğan bebeklerin anne sütünün kokusuna karşı zaafları olduğu bilinir ve bu durumun açıklaması olarak da anne karnındayken sütün içeriğine benzer bir kokuyu hafızalarına aldıkları düşünülüyor. Benzer şekilde değişik insan ve hayvan gözlemlerinde de bebeklerin annelerini kokularından ayırt edebildikleri saptanmıştır. Bütün bu gözlemler, bebeklerin anne karnındayken bazı kokuları hafızalarına yerleştirdikleri tezini destekliyor. İşitme duyusu Anne karnındaki bebek; amniyon sıvısı, rahim duvarı ve anne adayının karnı gibi pek çok bariyerin arkasında bulunmasına rağmen, aslında rahim içindeki yaşam oldukça gürültülü sayılabilir. Annenin damarlarından geçen kan, bağırsak ve mide sesleri rahim içindeki bebeğin karşılaştığı temel seslerdir. Bunların dışında anne adayının ve diğer kişilerin sesleri de bebeğe direkt olarak ulaşır. Tüm bu sesler içinde en güçlüsü bebeğin annesinin sesidir. Nasıl gelişiyor Bebeğin kulağı 8. haftada oluşmaya başlar. Duyma yeteneğinden sorumlu olan kemikler ve ses iletisini beyne taşıyan sinirler büyük ölçüde oluşumunu tamamlar, ancak bu gelişim 24. haftada tamamlanır. 25. haftadan itibaren bebek annesinin sesini duyabilir. 27. haftada ise annesinin sesi dışında dışarıdan gelen seslere ve hatta babasının sesine bile tepki verebilir. Ancak hem içinde bulunduğu ortam, hem de bebeğin içinde bulunduğu amniyotik sıvının olumsuz etkilerinden koruyan kremsi tabaka olan verniksin kulaklarını tıkaması nedeniyle, sesleri büyük bir olasılıkla boğuk olarak duyduğu tahmin edilir. Görme duyusu Anne karnındaki yaşam sırasında en son gelişen duyu görmedir. Nasıl gelişiyor? Bebeğin göz kapakları 26. haftaya kadar kapalıdır. 26. hafta civarında bebek gözlerini açmaya başlar ve göz kırpabilir. Bebeğin gözleri 26. haftaya kadar kapalı olmakla birlikte, anne adayının karnı üzerine uygulanan güçlü bir ışık kaynağına yanıt verir. Gerçekte rahim içi karanlık değildir. Tıpkı sesleri geçirdiği gibi ışığı da geçirir. Bu nedenle bebek, gündüzle geceyi rahatlıkla ayırt edebilir. 33. haftadan itibaren bebeklerin göz bebekleri ışığa tepki vererek büyüyebilir ya da küçülebilir. Tek yumurta ikizleri 26- 27. haftadan itibaren anne karnında birbirlerini görebilirler, birbirlerine dokunabilirler ve hatta el ele tutuşabilirler. Anne adayının bebeğini karnında hissetmesi olağanüstü bir duygudur. Onun sağlıklı geliştiğini düşünmek, kime benzeyeceğini merak etmek ve anne olacağı bilincine daha fazla sahip olmak, bebeğin anne karnında hareketleri ile artar. Op. Dr. Esra Tuştaş Haberal, bebeklerin anne karnındaki hareket ve duyu gelişimleri hakkında önemli bilgilendirmelerde bulunuyor. Her anne bebeğinin hareketlerini hissetmek ve onun içinde oynarken verdiği hazzı duyumsamak ister. Bu nedenle annelerin en çok sorduğu sorulardan biri bebek hareketleri ile ilgilidir. Ne zaman hareketlenmeye başlar? Bebek ilk olarak 8. hafta civarında hareketlenmeye başlar. Bu hareketler omurga hareketidir. Ultrasonda bebek sanki zıplıyormuş gibi görünür. Bu hareketleri annenin hissetmesi neredeyse imkansızdır. Uzuv hareketleri 12. hafta civarında başlar. Ufak ve hafif hareketlerdir. Bazı anne adayları bu durumu hissettiklerini düşünseler de çok mümkün değildir. Annelerin hareketleri hissetmeye başladıkları dönem daha çok 20. hafta zamanıdır. Eğer daha önce gebelik yaşamışlarsa 20. haftada hissedilen hareketler, civarında da hissedilmeye başlanabilir. Bebeğin anne karnında en hareketli dönemleri 24. haftadan sonra başlar. Bu haftadan sonra onun hareketini sürekli hissetmek isteyen anne adayları, bebeğin sağlıklı ve yaşıyor olduğu düşüncesiyle olaya ayrı bir boyut kazandırır. Hareket etmemesi durumunda heyecan ve telaş yaşanabilir. Bebeğin hareketleri 26. haftaya kadar hissedilmediği taktirde doktora mutlaka bildirilmelidir. Hareket sıklığı Bebeğin hareketlerinde anne adayını düşündüren başka bir konuda, bu hareketlerin sıklığıdır. Kimileri bu hareketleri çok sık olarak tanımlarken, kimileri de hareketlerin azlığından şikayetçidir. Bebek hareketleri gün boyunca değişkendir ve devamlı hareket etmesi beklenmemelidir. Bebeğin de uyku aralıkları olduğu unutulmamalıdır. 20-24 gebelik haftaları arasında günde en az 1 kere hareketin hissedilmesi önemlidir. Günlük toplam sayının bir önemi yoktur. Bir gün fazla bir gün az hissedilirse panik yapmaya gerek yoktur. Ancak 24. gebelik haftasından sonra günde en az 10 kere hareket etmesi gerekir. Annelerin bu hareketleri sayması istenir. Eğer 24 saat içinde toplam 10 hareket olmazsa bir doktora başvurmakta fayda vardır. Hamileliğin 28. haftasından sonra bebeğin hareket sayısı, bebeğin durumu hakkında gerçek bilgiyi verebilir. Bebek bir günde 100-150 kez hareket eder. Ancak bu hareketlerin tamamı annenin hissedebileceği büyüklükte değildir. Günde 15-20 defa net hareketi hissetmek, bebeğin sağlıklı olduğunu büyük oranda göstermektedir. Çok ya da az hareket etmesi problem mi? Hareket sayısı bebekten bebeğe değişir. Bu nedenle başka hamilelerle veya önceki hamileliklerle karşılaştırmak doğru bir yaklaşım değildir. Bebeğin çok hareket etmesi, ilerde hiperaktif bir çocuğa sahip olunacağı anlamına gelmeyeceği gibi; az hareket eden bebeğin de problemli bir bebek olacağı anlamına gelmez. Ayrıca bu hareketlerin cinsiyetle herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır. Annelerin en sık yaptığı yanlış bu durumlarda karşılaştırma yapıp gereksiz panik olmaktır. Özellikle çalışan anneler için sürekli hareket halinde olmak ve yorulmak hatta yemek yemeye vakit bulamadığından aç olmak, bebeğin hareketlerinin hissedilmemesine neden olabilir. Bebek karın içinde sallandığından uyku süresini uzun tutmuş olabilir. Üstelik bebeğin karındaki duruşu da hareketlerin hissedilmesini engelleyebilir. Bebek hareketleri genelde en çok sabahları, gece yatınca ve yemeklerden hemen sonra hissedilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, doğum yaklaştıkça ve bebek büyüdükçe, yeri daraldığından hareketleri yavaşlar. BEBEĞİN MAKATININ ÖNDE OLMASIBu durum normalde doğum kanalına başı ile giren bebeğin anormal olarak kalçası veya bacaklarıyla girmesidir. Yani normalde anne karnında bebeğin başı aşağıda olması gerekirken poposu aşağıda ise buna makat geliş makat prezentasyon denir. Gebeliğin ilk aylarında ve orta aylarında ters durduğu görülen bebekler çoğunlukla son aya kadar döner ve düz pozisyona gelirler. Makat geliş, doğum zamanı yaklaşmış gebelerin %3-4`ünde Bebeğin anne rahminde kendiliğinden dönüşünü engelleyen veya çok kolaylaştıran nedenler varsa makadi geliş riski artar. Bular erken doğum eylemi prematüre doğum, amnion sıvısının azlığı kese içi sıvının azlığı , bebeğe ait doğumsal hastalıklar çoğul gebelik ikiz,üçüz, rahim anomalileri... Makat gelişinin kalça ve ayak durumuna göre 3 tipi vardır Saf makat=en çok görülen tiptir , tam makat, ayak geliş. Doğumdan önce yapılan ultrasonlarda bu durum makat geliş izlenen bebekleri doğumdan önce baş aşağı çevirmek için "eksternal sefalik versiyon" denen yöntem uygulanırmış fakat günümüzde uygulanmamaktadır çünkü bebeğe zarar verme riski çok geliş olan gebelikler çeşitli kriterler göre normal yada vajinal yoldan doğurtulabilmektedirler. Her zaman aşağıdaki kriterler yeterli olmayabilir, her doğumda olduğu gibi annenin muayenesi ve ultrason değerlendirmesi kararı belirler. Günümüzde makat geliş saptanan bebekler çoğunlukla sezaryenle doğurtulmaktadır, bazen risk saptanmadığında özellikle daha önce doğum yapmış bayanlarda normal doğum vaginal doğum şu durumlarda önerilmektedir Saf makat tipinde, gebelik yaşı otuz dört haftanın üstünde olanlar, bebek canlı ise , tahmini doğum ağırlığı 2000-3500gram arasında ise, bebeğe ait doğumsal hastalık yok ise, doğum eylemi ilerlemiş ise, anne pelvisi dar şu durumlarda önerilir Tam makat gelişinde , erken doğum , tahmini doğum ağırlığı 3500gram üstünde KARNINDA BEBEĞİN YAN DURMASI TRANSVERS DURUŞAnne karnında bebeğin normal duruşu dik şekilde ve kafası aşağıda olacak şekildedir buna vertex prezentasyon denir. Bebeğin ters durması yani kafası yukarıda makatı aşağıda durması makat geliş olarak adlandırılır. Bebeğin yan durması ise yani kafasının ve poposunun rahmin sağ ve sol tarafına gelecek şekilde durması transvers situs transvers duruş olarak adlandırılır. Bebeğin kafasının hafif yukarıda veya aşağıda olacak şekilde gövdesinin çapraz durması yani tam yan durmaması şekline oblik duruş denir. Bebeğin yan duruşu iki şekilde olabilir, yan duran bebeğin sırtı aşağıda olabilir veya sırtı yukarıda olabilir. Yan duran bebek doğum kanalına omuzu önde olacak şekilde veya kolu önde gelecek şekilde girebilir. Yan duruş doğum sırasında yaklaşık 300 gebelikte bir oranda görülür. Daha erken gebelik aylarında yapılan ultrasonografide daha sık rastlanır ancak bu bebekler hamilelik ayları ilerledikçe sıklıkla dönerler ve düz pozisyona gelirler. Transvers situs karnın elle muayenesi sırasında anlaşılabilir ancak en kesin tanı ultrasonografi ile koyulur. Tedavisi için veya bebeğin düz pozisyona döndürülmesi için herhangi bir işlem uygulanamaz. Eski yıllarda bebeğin dışarıdan elle çevirilmesi denense de riskli olduğu için bu işlem günümüzde terk edilmiştir. Yapılacak şey beklemektir. Doğum yaklaştığında veya doğum başladığında yapılan kontrolde bebek dönmüşse normal doğum gerçekleşebilir. ancak doğum başladığında bebek hala yan veya oblik duruyorsa normal doğum gerçekleşemez, sezaryen gerekir. - 1730 Güncelleme - 1736 Ana rahmine düştükten sonra 40 hafta boyunca gelişimini sürdürerek yeni dünyaya uyum sağlamaya çalışan bebeklerin evrelerini tanıyalım. Gebelik süresi ortalama 40 haftadır. Bebeğin gelişimi ve gebeliğin fizyolojisi bakımından bu süreyi 3 bölümde incelemek bölümlerin her biri 3'er aylık dönemlerdir ve sırasıyla 1. 2. ve 3. trimestri diye adlandırılır. ilk 3 aylık dönem Döllenmeden yaklaşık 1 ay sonra embriyo içinde basit bir kan deveran sistemi çalışmaya başlar. Spinal kord omuriliğin ilk taslağı kapalı ve embriyo yaklaşık 4 mm uzunluğundadır. sonunda kalbin kapakçıkları ve dört odacığı oluşur ve çalışır hale ultrasonografi ile kalp sesleri duyulmaya sırada sinir sistemi de gelişmeye başladığından motor aktivite de başlar. 3. ayda fetus hareket edebilir hale bacaklarını ve kollarını oynatmaya başlar. sonunda yaklaşık 21 yani bir mektup zarfı ağırlığındadır. Uterus içinde gestasyonel sac ve 9 mm boyundaki 6 w lık normal seyirli gebelik ; 8 haftalık gebelikte yolk sac,kol ve bacak taslakları rahatlıkla görülebiliyor ;Fetal kalp sesi gelişen teknoloji ile birlikte 6-7. haftalardan itibaren büyüdüğünde ultrasonografide kalp hareketleri de gözle görülür hale gelir. ikinci 3 aylık dönem 4. ayın ortalarına doğru fetüs yaklaşık 15 cm uzunluğuna ve bacaklar,tırnaklarıyla birlikte,artık tamamen çıkmaya başladığında sese karşı reaksiyon içinde boyu 30 cm ye kadar kulak yapısal olarak çalışmaya uygun hale yakalayama kabiliyetini kazanmıştır. fetus,yüz yavaş yavaş şekillenmiş,özellikle alın,göz çukurluğu ve burun fark edildiğinde sol elini ağzına götürmüş olduğu fark edilebilir. 16. haftadaki fetüsün yüzü yaklaşık olarak 4 cm kadar yüz net olarak görülebilmektedir. İkinci trimestri de fetal ön kolda, ulnar ve radial arterlerdeki kan akımının renkli doppler ultrasonografide görünümü ; Sıvı hareketini algılayabilen ileri teknoloji ultrasonlarla fetusun idrar yapışı miksiyon yakalanabilir ; 20 haftalık fetus. Fetal kardiak sistem,akciğerler,karaciğer,böbrekler,sindirim sistemi ve genital organlar gibi tüm sistemler büyük oranda değerlendirilebilmektedir. üçüncü 3 aylık dönem Tat alma duyusu oluşmuştur. Bu dönemde yaklaşık olarak 33 cm kadar olan boy daha da artarak doğuma kadar 50 cm civarına kadar ise 3 kat kadar ay içinde akciğerler gelişimini tamamlar ve dış dünyaya uyum sağlayabilecek yetiye sahip gün önce ya da sonra da olabilmekle birlikte ortalama 40. haftada doğum gerçekleşir...Küçük insan yeni dünyaya merhaba der... 1 ay Henüz anne rahmine yeni yerleşme sürecidir. Anne rahmi ile gebelik arasında damarsal bağlantı başlamıştır. Bebeğin baş ve organları henüz taslak halindedir. Sinir sistemi gelişmeye başlamıştır. Bebek 10-12 mm kadar uzunluktadır. 2 ay Organogenez olarak adlandırılan organların teşekkül devresidir. Tüm organlar taslak halindedir. Bu devrede dış etkenlere maruz kalınırsa bebekte zarar meydana gelme ihtimali olan devredir. Kalp ve temel damar sistemi oluşmuş ve 5 haftada kalp atmaya organlar ve özellikle mide barsak sistemi gelişir. El ve ayaklar büyümeye başlar. Dış üreme organları teşekkül eder. Bebek 25 mm uzunluktadır. 3 -4 ay Minyatür bir insan şeklini almış olan bebekte dış organlar teşekkül etmiştir. Kemikleşme başlamıştır. Kafa hızla gelişmektedir. Omurga son şeklini almaktadır. Mide barsak sistemi çalışmaya başlar. 3 ay sonunda omurga da kapanır. Bebek yaklaşık cm uzunluktadır. 5 - 6 ay Annedeki Değişiklikler Hamilelik hormonları dişetlerinin şişmesine ve iltihaplanmasına yol açarak kolayca kanamasına neden olur. Dişlerinizi düzenli ve yumuşak hareketlerle yumuşak diş fırçasıyla fırçalayın ve iple temizleyin Hamileliğin bu döneminde bu çatlakların görülmesi tipiktir doğumdan sonra solarak gümüş beyaz renge dönüşür tamamen kaybolmayabilir. Gerilmeye bağlı karında kaşıntı ışığa karşı duyarlılık oluşabilir. Hamilelikte görülebilen bir belirtidir. Bebeğinizdeki değişiklikler Bebeğiniz artık minyatür bir bebek görünümündedir dudakları daha belirgindir gözleri gelişmiştir. Gözlerini açıp kapayabilir kaşlarını çatabilir yan bakabilir ve sesleri duyabilir. Karnınıza ışık kaynağı yöneltilirse bebeğiniz başını bazı solunum hareketlerini yapmaya başlar ama akciğerlerinde henüz hava ve ayak parmak izleri şekillenmeye hıçkırabilir hareketlerini hissedebilirsiniz. Bebeğiniz karın muayenesinde hissedilebilecek kadar hala kırmızı ve sıvısı yaklaşık 4 saatte kendini yeniler bebeğin ısını düzenler ve darbelerden ölçüleri boyu 28-35 cm civarında ağırlığı 700-900 g civarındadır. 7 ay Annedeki değişiklikler Kilonuz hızla artar çünkü bebeğin en fazla büyüme periyodu Bedeninizdeki değişimler hızlanmıştır rahim göğüs kafesine yaklaşmıştır bu nedenle zaman zaman nefes darlığınız hareketleri belirginleşmiştir dışarıdan krampları sırt ağrısı varis basur gibi rahatsızlıklar olabilir. Dik durmanız bacaklarınızı dinlendirmeniz ve yüzme yanması hazımsızlık şişkinlik olabilir. Beyaz vajinal akıntı giderek gitme hissi yaşayabilirsiniz. Bebeğinizdeki değişiklikler Bebeğinizin hareketlerini daha sık ve şiddetli hissedeceksiniz eşiniz elini karnınıza koyunca kırmızı ve ve sinir sistemi hızla gelişir kalp atışı karnınıza kulak dayayınca ve uyanma zamanları başparmağını testisleri skrotuma doğru aşağıya hareket eder. Bazen doğum sonrasında da testisleri inmemiş olabilir üzülmeyin genellikle 1. yaştan önce testisler skrotuma üretimini dalağın yerine kemik iliği yapmaya gaz değişimini sağlayacak doğarsa prematür olarak yoğun bakımda boyu yaklaşık 35 cm civarında ağırlığı yaklaşık 1300-1500 g civarındadır. 8 ay Bebekte hızlı kilo aldığı devre başlar. Ortalama 200 ile 250 gr arasında kilo artışı saptanır. Erkek bebeklerde testisler torbalara inmeye başlar. Akciğer gelişimi hızlanır. Normal hayata adaptasyon süreci başlamıştır. 2000 gr civarında ağırlığa ulaşır. 9 ay Bebeğin tüm organları gelişmiş ve doğum için hazırdır. Akciğerleri nefes almak için gerekli olgunluk sürecini geçirmiştir. Kalbinde sağ ve sol kulakçık arasında delik doğumdan sonra kapanacak. Aynı şekilde akciğer atardamar ve ana damaraorta arasındaki açık kanal doğumdan sonra kapanacak. Bu devrede önde gelen baş ise doğum kanalına yerleşmiştir.

9 ayda bebeğin anne karnında duruşu